Ana içeriğe atla

Maç seyrederken bira içilir???

Efes Pilsen'in bir zamanlar basında yer alan bir reklamı. Kadrosu tamamen biralardan kurulu bir futbol takımı, hatta "dünya karması". "Maç seyrederken bira içilir" sloganıyla noktalanmakta. Hiiiiç itirazım yok, maç seyrederken gerçekten de bira içilir. Ancak bu biraz daha televizyonda maç seyredenler için doğru sanırım. Açıkcası, maça gittiğimde stada girmeden önce içmeyi seviyorum ben yahut deplasman otobüsünde. Ama maçı izlerken içmenin (bir çok Avrupa stadyumunda olduğu gibi) çok da matah olduğunu düşünmüyorum. Her şeyden önce takımı destekleme performansını düşürecektir. Zırt pırt tuvalete gitme durumu da cabası. O nedenle hiç özenmedim o tuhaf plastik bardaklarda satıldığını gördüğümüz "maç biraları"na. Bizde stadyum içinde satılmamasını da bu nedenle tuhaf karşılamadım açıkcası hiç.

Lakin şimdi Adana'da durum biraz daha farklılaştı. Adana Valisi İlhan Atış, gerekirse alkolmetre kullanarak alkollü taraftarların maça girmelerinin engelleneceğini belirtmiş. (tıklayınız)

İşin bir yanında sporla alkolün özdeşleşip özdeşleşmediği sorusu var, diğer yanında taraftarlık kültürünün alkolü bir hayli içerdiği gerçeği. Alkolün şiddet/küfür eğilimini artırıp artırmadığı da bir başka konu. Alkolsüzlüğün yine şiddet ve küfür eğilimini artırıp artırmayacağı da...Çok fazla içinden çıkamadım kendim açıkcası. Kaldı ki "bir şeyi yasaklamak, bir sorunu çözmek için doğru yöntem midir?" gibi çooook daha temel bir soru da kafamı kurcalamakta. Ayrıca, mevcut iktidarın alkole bakışı da ayrı bir soru işareti oluşturuyor bende...

Toplamına baktığımda benim hoşuma gitmedi bu uygulama...Blog okurları ne diyor acep bu hususta?? Yorumlara buyrun lütfen...

Yorumlar

Fırat Ateş dedi ki…
sayın vali bu meseleyi basına beyanat verecek kadar önemsiyor demek ki.

o zaman akıllara şu soru geliyor. özellikle de son beş senede neredeyse her mahalle köşesinde, her okul kapısında uyuşturucu satılıyor ve bunun kullanım yaşı neredeyse 9-10 yaşlarına düştü.(-ek olarak bu uyuşturucunun yaygınlaştırılmasına kimlerin sessiz kaldığını da bizler çok iyi biliyoruz) ayrıca okullarda ve yine mahallelerde işsiz-eğitimsiz gençler bu işler üzerinden çeteleşiyorlar. sayın vali atış'ın bu gençlerimizi "ıslah etme" konusunda da bir projesi var mı? yoksa varda biz neden hiç duymadık? neden hiç daha önemli olan bu konularda çıkıp tek bir kelime etmezler?

1980'lerin ortalarına kadar bira meşrubat sınıfında olduğu için stadyumlarda, kıraathanelerde tüketilebiliyordu. olay filanda çıkmıyordu. ancak daha sonra bu yasaklandı. peki alkol tüketiminin önüne bu şekilde geçilmiş mi oldu? -hayır. şimdi de maçtan önce alkol alınmasını yasaklamaya çalışıyorlar. eğer vali atış bu hızla giderse yakında maça seyircide almaz olay çıkmasın diye...

bana kalırsa bir vali böyle işlerle uğraşmak yerine kentin makro ölçekte daha önemli işleri ile ilgilenmelidir. vali atış'ın bu beyanatları bana Lise ve ortaokul yıllarımdaki yasakçı Müdür ve yardımcılarını hatırlattı..bu arada alkolmetre kullanacaklarmış ya, onun alt sınırınıda açıklarsa bizde ona göre bir bira içer öyle gireriz maça... ayrıca bu uygulamayı hangi yasal düzenleme ile yapacaklarını da açıklasın sayın vali... aksi halde stadyum kapılarındaki görüntü TEM Karayolundaki alkol muayenesi görüntülerini pek aratmaz. Ve yine "burası türkiye" dedirtecek enstantaneler yaşanır...
geyik1940 dedi ki…
Bu beyanattan şöyle bir genelleme de çıkar: Alkol tüketenler küfreder! Doğruluğu konusunda yorum yapmaya gerek duymuyorum.
vertumnus dedi ki…
Adanademirspor.com forumunda güzel bir slogan gördüm bu konuyla ilgili başlıkta:

"Üflemiyorum Memur Bey" :)))
Adsız dedi ki…
alkolu yasakladın bari bağırmayı da yasakla olsun bitsin

Ferman
Semt Aşığı dedi ki…
Hemen okur okumaz aklıma yurt dışında duvara asılı içine madeni para atıp üfleyip fln işte ölçüm yapan cihazları türkiyeye getirip adana valiliğine satmak geldi.Ama bize yedirmezler Unakıtandan bu tarz malzemelerin vergilerinin düşürülmesini bekliyorum.Süper rant var bu işte.
Biz tribüne giden adamlar ne kadar kötü insanlarız ya.
Unknown dedi ki…
yastık girmezse katliam çıkar :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.