Ana içeriğe atla

Suya Yazılanlar-Yenilmez Armada

Behçet Kurtiç'in yazdığı Suya Yazılanlar-Yenilmez Armada kitabı, sporu-Adana'yı-Demirspor'u seven herkesin ilgisine sunuldu:



"YAZILI BİR ADANA BELGESELİ: SUYA YAZILANLAR…

Muhabbeti ve mavrası, abartısı ve küfrü, eğlencesi ve sıcağıyla Adana…. 1950’lerden 70’lere uzanan efsanevi günler… Muharrem Gülergin, Erdal-Mustafa Acet kardeşler, Aytaç Pekkoçak, Ayhan Karataş, Ünsal Fikirci ve daha niceleri… Adana Demirspor lokalinden kesitler;İhsan Sabancı, Met Ahmet, Füze Selami, Kartal Yaşar, Coral, Özden ve Tefo Mehmet’li dönemlerden unutulmaz hikayeler ve birinci ağızdan bire bir anlatılan gerçekler:

Behçet Kurtiç’in kaleminden çıkan Suya Yazılanlar-Yenilmez Armada kitabı, okuyucularıyla buluştu!

Güçlü Medikal’in katkılarıyla hayata geçen, Dr.Hulusi Kılıç’ın editörlüğünde son halini alan Suya Yazılanlar, bir Adana ve Adana Demirspor belgeseli niteliğinde. Kurtiç’in otobiyografik bir çerçeveden kaleme aldığı, Adana’nın en güzel yıllarını anlatan Suya Yazılanlar, aynı zamanda Adana Demirspor’un efsanevi sutopu takımının doğuşunu anlatıyor.

“Bu kitap, Adanalılık ruhuyla maddi karşılık beklemeden kendilerini memleketlerine adamış Adanalı yüzücülerin destansı öyküsüdür” diyen Kurtiç kitabın kahramanlarını “günün tüm bilinmeyenlerine karşın, hırsları ve geçilmez kulaçlarıyla yol misali geçip giderlerken Adana uğruna suya yazıldılar” diye anlatıyor.



Yenilmez Armada, Adana Demirspor adını tüm Türkiye’ye unutulmaz bir biçimde ezberletirken, Demirsporluluk ruhunun da temellerini atıyordu. Onların sporculuğu kadar kişilikleri ve sosyal ilişkileri de Adana’ya örnek olmuştu. Bu isimlerin böylesi kapsamlı bir çalışmayla tekrar anımsanması, bir yandan tarihin derinliklerinde kaybolup gitmelerini engellerken bir yandan da yeni nesillere bu efsanenin öğretilmesinde, Adanalılık ruhunu özümsemelerinde büyük katkı sunacak.

Suya Yazılanlar-Yenilmez Armada, Adana’da sporun gelişme dinamiklerini, kişisel ilişkileri, önemli detaylarıyla sunmasıyla, dikkatlice okunmayı hak eden bir çalışma.

İsteme adresleri;

Adana:

Adana Demirspor Futbol Okulu, Sular Yolu, Yeni İstasyon yanı Tlf;4539951

Hulusi Kılıç: dr.hulusi@gmail.com ,

Alpaslan Kuşvuran: akusvuran@gmail.com

Ankara: Mustafa Uçar; mustava01@gmail.com

İstanbul: Volkan Tanır; tanirvolkan@hotmail.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...