Ana içeriğe atla

Dünya Kupası Kadınların!

Mondiali Antirazzisti - Anti Racist World Cup - Irkçılık Karşıtı Dünya Kupası dün sona erdi. Daha önce bahsetmiştim, konaklama, turnuvanın yapıldığı alan içerisinde gerçekleştirilebiliyor diye. Maalesef bir talihsizlik yaşanmış ve bu konaklama alanının etrafında Cuma'yı Cumartesi'ye bağlayan gece bir taciz-tecavüz vakası yaşanmış. Mondiali yetkilileri, olayı kınamışlar ve olayın Mondiali ile hiçbir bağlantısı olmadığını beyan etmişler. Olay, konaklama alanında değil, onun dışarısında olmuş ve Mondiali katılımcılarının bir payı yokmuş deniliyor.

Güzel başlamış ancak bu talihsizlik nedeniyle kötü bitmiş maalesef. Konu, uzun uzun konuşulmuş ve tartışılmış, gelecek sene için neler yapılabileceği üzerinde durulmuş. Bu tartışmaların ardından final penaltıları iptal edilmiş ve ırkçılık karşıtı vurgunun, cinsiyet ayrımcılığına karşıt vurguyla beraber ele alınması kararlaştırılmış. Bu doğrultuda da, turnuvaya katılan futbol takımlarından, kadrosunda yalnızca kadın oyuncuyla orada bulunan 4 takım Dünya Şampiyonu ilan edilmiş.

Takımlardan biri "Frisk Og Svedig", Danimarka'dan katılmışlar ve kendilerini radikal feminist olarak tanımlıyorlar. Bir diğer şampiyon "Perles Del Turia", Valencia'da sokakta top oynayan, futbolsever kadınlardan kurulu bir ekip. "Heidis", yine İspanya'dan katılıp şampiyon ilan edilen bir takım; her türlü cinsiyet ayrımcılığına karşı olduklarını vurgulamışlar. Son şampiyon ise "CSAPSA Football Woman" isimli İtalya ekibi. Kendileri İtalya'da bir psikoloji-sosyoloji araştırma merkezinin üyeleri.

Bu dört dünya şampiyonu dışında, bir de "görünmez dünya kupası" ödülleri verilmiş. Kongo, Gana, Gambia ve Küba'dan gelerek, sınırdan çeşitli sebeplerle içeri alınmayıp geri çevrilen 4 takım da bu görünmez kupanın sahibi olmuş.

Futbol dışında, basketbol, kriket, voleybol ve rugby oynanmış. Partiler, konserler gırla gitmiş. Kamp alanı, fotoğraflardan görebildiğim kadarıyla bir hayli eğlenceliymiş. Bu postun, yukarıda yer alan ilk fotoğrafında olduğu gibi, bira başta olmak üzere alkol pek eksik olmamış...Neyse, birçok fotoğraf arasından seçtiklerimden bazılarını koyuyorum aşağıda, kendiniz bakıp görün derim. Fotoğrafların bazıları bu seneden, bazıları önceki Mondiali'lerden.

Seneye, Ankara Tayfası olarak biz de orada olacağız gibi bir his var içimde...

Yorumlar

Semt Aşığı dedi ki…
gözümün önüne laciver-mavi çubuklu formalı ellerinde "Tam Bağımsız Adana Demir Spor" pankartlı 15 kişi (5 i çimenlerin üstünde yatıo :)) bir resim geldi.
yavuzy dedi ki…
valla süper fikir; uygulanabilir tabii ki...
vertumnus dedi ki…
Eğer öncesinde iyi planlayabilirsek ucuza uçak biletiyle hakikaten yapılmayacak şey değil...
Semt Aşığı dedi ki…
"no cops no nazis"
pankartını atlamışım.Bide yer olarak tam neresi anlamadım ama size trenle gitmek yakışır.
Bu arada geçen sene sizin gittiğiniz kapadokya kupasına bu sene biz katılmışız.
Adsız dedi ki…
bana da öyle geliyor vertumnus, bi sonraki kupada güney afrikada olabiliriz ama bana önce ispanya deplasmanına gideriz gibi geliyor :)
konuşup anlaştık mı ne :)
bodrum'un hepinize selamı var :)
serdanka dedi ki…
Allah bodrum kadar arttırsın seni emi josemarti :) Elde bayraklar ve umarım adli tatil zamanı her yere giderim :)
Flying Dutchman dedi ki…
bu yazıyı ve son cümleyi bu seneden sonra okumak hoş olmuş...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...