Ana içeriğe atla

Kongreye Gidiyoruz !

Mustafa Tuncel, kongreye gidileceğini açıklamış. 15 gün içerisinde kongredeyiz. Taraftarın ortak taleplerinden olan "Borçsuz devir"e hayır demiş. Tam Mustafa Tuncellik açıklamalar yapmış...

"...kendisine yönelik eleştirilere saygı duyduğunu söyledi. Tuncel, ancak, bugüne kadar kulübe sahip çıkan ve her türlü maddi destekte bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’a yönelik hakaret ve ağır sözlerin insanlık dışı olduğunu ifade ederek, ’’Bunları yapanlar spordan anlamayanlar ve insanlıkla alakası olmayan kişilerdir’’ dedi. "

"Takımın taraftar baskısıyla bazı maçları kazandığını söylüyorlar. O zaman tribünlerin tamamı Adana Demirsporlu olan Güngören Belediyesi maçını kazanmamız gerekiyordu. Takımın bir üst lige çıkmasını benden fazla isteyen olamazdı. Ancak, olmadı son dakikada yediğimiz golle çıkamadık. Yönetim olarak başarılı olduğumuza inanıyorum.’’

"Gönlümüz 2 taraftar derneğinin kongrede yönetime talip olması. Göreve onlar gelsin, o zaman bizim küfür hakkımız doğsun’’

"Göreve talip olmak isteyenlerin cebine en az 10 milyon YTL koyması gerektiğini anlatan Tuncel, borçsuz kulübün olmayacağını, kulübü borçlu devraldığını ve borçlu devredeceğini bildirdi."

"Tuncel, Adana Demirspor’da artık her şeyin eskisi gibi olmayacağını, başkan Durak’ın desteğiyle takımı bu noktalara getirdiklerini, yönetimde kalma ihtimalinin çok zor olduğunu da sözlerine ekledi."

Yorumlar

mustava dedi ki…
Basın toplantısında çok asabi tavırlar sergilemiş, yayınlanan demeçleri nispeten kaba ve argo olmayanları. Esip gürlemiş, atmış tutmuş. Tipik korkutma, kaçırtma demeçleri.

Ne yazık ki korkacak hiç bir şeyimiz yok, en fazla biraz pekmezimizi akıtırsın, canımızı da alacak değilsin ya başkan. Biz sayende biber gazı ve cop ile terbiye edildik başkan.

Bir de, kızınca bir başka güzel oluyorsun başkan...
Adsız dedi ki…
Bu sene başkanımız Rafet başkan olsaydı birinci ligdeydik kesinlikle..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir