Ana içeriğe atla

İhtiyatla Yaklaşılacak Sözler...


"Sayın" Aytaç Durak, tezahürat yapan taraftarlarımız için "zarar veriyorlar" diyor. yahu sizin verdiğiniz zararın haddi hesabı yok 14 senedir. Sizin sayenizde bu takım 3. liglere kadar düştü, ve 14 senedir tek bir başarı yok! Kime masal anlatıyorsunuz?

Ayrıca; maçı sahaya inip taraftar mı kazanacak?
Bu futbolcuları transfer eden senin "atadığın" yönetim değil mi?

Maçları kaybeden yine senin transfer ettiğin futbolcular değil mi?

Başarısızlığınızın bedelini neden taraftara ödetmek istiyorsunuz?

Dünyanın neresinde var böyle bir anlayış? tezahüratları, yaratıcı besteleri ve pankartları, sadakatı vs. gibi sebeplerden ötürü Türkiye'de bir çok yerde saygı görüyor bu taraftar grubu.

Ve bu işin taraftarla ne ilgisi var? Ayıptır be ayıp.. Asıl sen kimsin de çıkmış meydan okuyorsun! Kendini mahalle kabadayısı sananları ve böylesi kör döğüşü yapanları çok gördük biz.

Aytaç Durak olmazsa Demirspor şöyle olur böyle olur diye yorumlar yapılıyor. Yani "ölümü gösterip sıtmaya razı olamamızı" bekliyorlar. Bu kulübün kendi öz kişiliğine kavuşması için bu akıl fakiri yönetimden ve belediyeden acilen kurtulmak gerekir. İcabında bu takım küme düşer amatörde oynar ama şerefiyle var olur. Yine tekrar edelim. Bizler öyle renkleri turuncu veya pembe olan, kişiliksiz, 750 kişilik stadyumlarında en böööyüük hebeleşöbelespor" diye tezahüratımsı şekilde tempo tutan bir oluşum değiliz! bizlere karşı söz söylecek olan önce dönecek kendi tarihine bakacak sonra konuşacak.
Özetle; tarihiniz kadar konuşunuz "sayın" Durak!!!

Yorumlar

Semt Aşığı dedi ki…
Sayın Durak seçimlerde taraftarın destek verdiği kişi zarar gördü lafı.Neyi hedeflediğini,neyin öncelikli olduğunu ortaya koyan bi cümlesiydi.

bırak siyaseti.İnsanlar aşklarını dilediği gibi yaşasın.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir