Blogtaki ilk yazımın daha detaylı olmasını dilerdim. Bu yönden belli çalışmalar yapmaktayım, tamamlanınca sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyacağım. Ancak maalesef eski efsane başkan ve benim gönlümde yaptıklarından, söylediklerinden, düşündüklerinden bağımsız olarak çok önemli bir yer tutan Adem ATILGAN'ın son açıklamalarının bende yarattığı üzüntü üzerine erken yazma gereği duydum. Eski başkanımız bakınız ne demiş:
"Türkiye’yi kıskandıran tezahüratlarıyla herkesin gönlüne taht kuran, küfür edeni aralarına sokmayan bir grubun böyle bir hataya düşmesini halen anlamış değilim. Kulüp başkanı Mustafa Tuncel’in aldığı kongre kararı Başkan Durak’ın kulüple irtibatı kesmesi demektir. Bu karar sonu belli olan bir maceradır. Kulüp ışıksız ve nefessiz bir sessizliğe gömülecektir. Durak’ın gönlünde her şey bitti mi bilemiyorum ama tek bir ümit ve ufacık bir ışık varsa Demirsporluyum diyen herkes bunun peşinde koşmalı. Durak’ın yokluğu Demirspor’un bitmişliği ile eşdeğerdir. Ben herkesi ve her kesimi bu uğurda yardıma çağırıyorum."
İşte biz bunu istemiyoruz. Bu yüzden istemiyoruz. Yıllardır oynanan, düzenlenen tezgah klübun zamanın efsane başkanını bile nasıl söylemlerde bulunmaya itiyor görünüz.
1940 yılından bu zamana gururla ayakta duran ve inadına arkasındaki kitlesi çoğalan bir takımın varlığı veya yokluğu tek bir kişinin bu takıma verdiği desteğin varlığına bağlı hale gelmişse ortada ters giden bir şeyler yok mudur?
Aytaç Durak takımdan elini çekerse klubümüz övündüğümüz ama bizim olmayan tesislerden çıkarılacak mıdır? Peki bize elimizdeki eski tesis ve binaları sattıran, kirada tesis sahibi olmamıza ve bununla övünmemize yol açan yönetim kimin yönetimidir?
Aynı Aytaç Durak, Adanasporlular Adana Demirsporluları Kozan stadında oynamaya mahkum ederken bu erişilmez gücünü kullanmaktan neden imtina etmiştir? Neden Adanasporlular ile Adana Demirsporluların kardeş olduklarına ilişkin naralar o dönemde atılmamıştır? Bu konunun Adanaspor'un mevcut iktidara ciddi ölçüde muhalif olan Uzanlar'ın elinde olması ve Aytaç Durak'ın iktidar partisinin belediye başkanı olmasıyla hiç alakası olmasa gerek. Çünkü Aytaç Durak Adana Demirsporludur, takımı ASLA ve ASLA siyasete alet etmez!!! O takımımızın neferi, geleceğimize yön gösteren ışığıdır. O bizim ONURSAL başkanımızdır!!!
Neden stadın tepesinde hala Adanaspor logosu durmasına ses çıkarmamaktadır o yüce güç?
Hatırlanmakta mıdır takıma başkan seçileceği zaman Aytaç Durak’ın onay vermesinin zorunlu olduğu?
Siz razı olur muydunuz, sadece benim söyleyeceğim işte çalışmak zorunda olmaya, benim tavsiye edeceklerimle arkadaş olmaya, hatta ilişki kurmamaya, benim istemediğim kişiye kızınızı vermemeye?
Şimdi böyle bir çıkmazın içindeyken Aytaç Durak’ın bu takıma sahip çıkması ve takımın olduğu yerde kalması mı, hadi daha iyimser söyleyeyim takımın yükselmesi mi yeğdir, yoksa takımın bir kişinin erişilmez tahakkümünden bağımsız olarak küme düşmesi mi?
Açıkçası ortada kısa dönemde mutluluk görünmemektedir. Acı içinden acı seçmek durumunda küme düşmeyi seçiyorum.
DEMİRSPOR ONURLULUĞUNU; BAĞIMSIZLIĞINI, ÖDEYECEK BEDELLERİME, ÖEDENECEK BEDELLERE RAĞMEN TUTSAKLIĞA YEĞLİYORUM.
Yorumlar
Aytaç Durak takımdan "desteğini" çekeceğini açıkladığı zaman taraftar dışında sevinen bir kesim olmamıştı. Bunun nedeni günümüz futbolunun sadece futbol olmaktan çıktığı, ekonomik açıdan komplike işletmelerin kulüp olarak nitelendirilebileceği, kulüp yöneticiliğinin şirket yöneticiliğinden farkı olmadığı görüşünün toplumda yaygınlaşmış olmasıdır. Yani temelde maddi desteğin çok önemli olduğu, ticarete dönüşen sektörün tüccarlarla yürüyeceği ve Aytaç Durak'ın tüccar kelimesine eşdeğer bir anlam içermesi hususu. Aytaç Durak - Mustafa Tuncel işbirliği bir nevi şirket evliliği olarak görülmelidir. Bu nedenle önümüzdeki kongre çok büyük önem taşımakta. Yönetime talibiz dedik. Çünkü bizler demirspor taraftarı olarak futbolun içine sokulan siyasi ve ekonomik hesaplara karşıyız. Çünkü bizler paraya değil hayata dair söyleyecek sözleri olanlarız. Çünkü bizler mavi ve lacivertinden başka kaybedecek birşeyi olmayanlarız. Bu nedenle Aytaç Durak desteğini çekmesin diyenler bizleri anlayamaz; onlar değiller çünkü dönen dolabın cefasını iki senedir çekenler, play-off'larda maddi manevi şiddete maruz kalanlar. Ateşi ve ihaneti gören; ve yanan gözlerle duran bu dünya üzerinde onlar değil. Onların söz söylemeye hakları yok. Tükettiler artık kendilerini ve söylemlerini. Artık susmaları, kenara çekilmeleri ve sadece izlemeleri gereken zaman. Müdahale etmeden, nifak sokmadan, hesap yapmadan, yani eskiden ne yapıyorlardıysa onları yapmadan. Artık bağımsız demirspor zamanı, artık bizim zamanımız.
10 Haziran 2008 Salı 12:56