Milli takım turnuvadaki efsanevi galibiyetlerine bir yenisini daha ekledi.Doğaüstü güçler tarafından finale taşınıyoruz.Alınan galibiyetler için ne demeli bilmiyorum.Ne şansa benziyor ne de rastlantıya farklı bir durum.Kim ne derse desin, bu futbolun adaletinden çok ötede birşey.Belki yıllarca Batı'nın sayesinde sefa sürdüğü Doğu'nun hakkını geri alması , belki yıllarca gurbette verilen emeklerin karşılığı , belki haketmediği zorlukları ve acıları yaşayan milletimize verilen bir ödül.İsmi ve nedeni ne olursa olsun hakediyor muyuz? Evet, fazlasıyla hakediyoruz. Sevinmeye alışmak istiyoruz.Temennim sevincimizin yarım kalmaması , dünya kupasında yarım kalanın burada tamamlanması.Durmayın! Tam gaz devam...
Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım. Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı. Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A
Yorumlar