Ana içeriğe atla

Bilic vs Terim

Biri gitarist, rock grubu var, küpesini takmadan sahaya çıkmıyor, ırkçılık karşıtı, Che t-shirtleriyle müzik yapıyor. Diğeri en son Orhan Pamuk'u yetersiz milliyetçi buldu. (Orhan Pamuk'u da sevmem, o apayrı bir konu)

Bu iki teknik direktör bu gece karşı karşıya...

Bana, "ülke takımının başında hangisinin olmasını isterdin?" deseler, cevabım çok net Bilic'ten yana.

Bu gece Türkiye kazansın ama her nasıl olacaksa Fatih Terim kaybetsin.
Hırvatistan yenilsin ama her nasıl olacaksa Bilic kazansın.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Hırvatisyan yenildi ama Biliç kazandı Vertumnus..Sanırım Biliç en güzel eserlerini üretecektir bu acı malubiyetin arefesinde..
Fatih Terim'e gelince, camidan çıkmış en büyük isim, her şeye rağmen o Fatih Terim, Adanalı, Demirsporlu..Fedakarca bir sevgi beslediğimizin farkındayım, Demirspor için yıllardır hiç bir şey yapmadı..
Her neyse..
vertumnus dedi ki…
Demirsporun sportif başarı açısından çıkardığı en büyük isimlerden biri olduğu konusunda şiddetle mutabıkız. Kaldı ki Demirspor için hiçbir şey yapmıyor oluşunun kendince illa ki sebepleri vardır diye düşünüyorum. Yukarıdakiler arasında yapılan kimi tuhaf kavgalar çok kişiyi Demirspor'a küstürmüştür bence. Bir de Muharrem Gülergin'e sahip çıkma meselesi var ki, Fatih Terim bu konuda üzerine düşenin bile fazlasını yapmıştır. Tüm bunlar kabul, tüm bunlardan ötürü ben de saygı duyuyorum.

Bilic - Terim karşılaştırmasında yalnızca iki teknik adamın hayata bakışları açısından olayı ele alıp Hırvatistan kaybetsin Bilic kazansın demiştim. Böyle teknik adam sayısı dünyada çok az. Artmasını ummaktan başka çare yok...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...