Ana içeriğe atla

yarın...

Aylar önce "Cehennemde İki Devre" filminin ardından yazdığım yorumda, bütün maçlarımız böyle geçecek-her hafta 45er dakikadan ölüm kalım hattını hissedeceğiz demiştim. Doğru demişim vesselam! İşler bir süre yolunda gitti, devreleri bir bir atlattık, az hasarla buraya kadar getirdik hayatta kalmayı başardık ama geçen haftanın sonunda yine geldik o ateşin başına, bir an için mutlu olabileceğimize-rahatça iki hafta geçirebileceğimizi düşünmüştük ama olmadı. İzin vermediler. Adana dostluğu teranesiyle bizi ateşe attılar. Cennetten cehenneme sert bir dönüş yaptık.

Yarın bizi yine iki kocaman devre bekliyor; hayata tutunacağız veya ateşin içine düşeceğiz. 1 puan üstümüzdeki lider Karabük'ü yenmemiz gerekiyor.

Yıllardır bu takımı frenleyenler, artık öfkemizin frenlenemeyeceğinin farkındadırlar umarım. Başarısızlık, sahipsizlik, parasızlık girdabına bir sokulup bir çıkarılan Adana Demirspor, padişahların çocuk oyuncağı haline getirilemez; artık dur diyecek birileri çıkar.

O güç, Adana Demirspor taraftarlarıdır. Takımın gerçek sahipleridir.

Yarın, bizi bu noktaya kadar taşıyan futbolcularımızın, gereğini yapacaklarına inanıyoruz. Bize bu yıl mutluluklar yaşattılar; zirveye oynattılar ama asıl mesele orada kalabilmek. Yarın zirvede kalmamız gerekliliğini bizim kadar onların da bildiğine inanıyorum-inanmak istiyorum.

Artık bu camianın ekstra-play off çekecek enerjisi-sabrı kalmadı.

Son iki kaftada 6 puan ile bu işin bitmesi gerekiyor.

Bu gece yine yola çıkıyoruz; öfkemizi-umudumuzu birleştirip galibiyette tribünden ortak oluyoruz. Umarım herkes görevini en iyi şekilde yapar bizim gibi...

Yorumlar

Metin dedi ki…
Dişe diş, kana kan bir maç oldu.
taraftar mukemmeldi, kuzey kale arkasi biraz sessiz kaldi, orta kisimda tezahurat yapan bi kac kisiydik, karabuk ataklarinda arka sac'a vurarak gurultuyu cikaran iki kisiden biri bendim :)) ellerim ayaklarim hala agriyor ;p

Mactan Panorama 1
Orjinal Goruntu

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir