Ana içeriğe atla

Sorular...Sorular..

Play-Off'larda yarı finale kalan 3 belediye takımına karşı, taraftarı olan tek takımız. Taraftarımızın ne denli büyük olduğunu biliyoruz, tek bilen biz değiliz besbelli. Benim birkaç sorum olacak TRT'ye ve federasyona

> Yıllardır, 2.lig, 3.lig play-off maçlarına ilgi göstermeyen TRT, canlı yayın yapmayan TRT, neden şimdi ansızın yarı finalleri canlı verme kararı almıştır?

> Federasyon, maçların 18:00'da oynanacağını açıklamışken, 26 Mayıs Pazartesi günü hakemleri atarken bir kez daha maçların 18:00'da oynanacağını belirtmişken TRT nereden aldığı bilgiyle programında maçları 17:30 olarak göstermiştir? Federasyon neden TRT'den saatler sonra maç saati değişikliğini açıklamıştır?

> Yarı finalleri canlı olarak yayınlayacak olan TRT'nin, "sonradan değişecek olan maç saatini bile öncede tahmin edebilecek kudrette" olan TRT'nin, final maç saatini bilmemesi olanaksızdır. TRT, final maçı için Cuma günü programında canlı yayına yer vermemektedir. Finale çıkacak takımların belli oluşunun ardından mı program değişecektir? Hangi turnuva vardır ki yarı finali canlı yayınlansın, finali programa alınmasın?

> Play-off finali neden Cuma günü 17:30 - 18:00 gibi bir saatte oynanmaktadır? Niçin haftasonuna alınmamıştır? Niçin saati, mesai çıkış saatlerinden öncedir?

Kimin taraftarından çekindiğiniz ortada.

Unutmayın ki; Demirspor taraftarı için canlı yayın bir lütuf değildir. Demirspor taraftarı için canlı yayın, ya hastalığından ya işinden ya da çoluk çocuğundan dolayı gidemediği, omuz omuza bağıramadığı, orada olamadığı için kahrolduğu maçlarda, içini soğutmaya yetmeyen minik bir tesellidir. Bu takım taraftarı binlerce kilometre yol yapmış, "yollar bize memleket" demekten bir an olsun dönmemiştir.

Elinizden geleni ardınıza koymayın. O stadı Salı günü de Cuma günü de yıkmamıza engel olamayacaksınız!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.