Ana içeriğe atla

Minik Rafet, Beyaz Show'da...

Rafet, bu Cuma Kanal D'de yayınlanacak olan Beyaz Show'a konuk oluyor. Bu taraftarın sevgilisi o, Adana Demirspor'un maskotu.

Adana'daki Beşiktaş - Bursaspor maçında sahaya Adana Demirspor formasıyla girip üçlü çektirmesi sonucunda eleştirilere hedef oldu biraz. Benim fikrimce, esas talihsizliği Bursaspor seyircisinin stadyumda yer almıyor oluşuydu (resmi anlamda söylüyorum, yoksa elbette içeride Bursasporlular vardı, bir tribünleri yoktu yalnızca) Her iki takım taraftarı da o esnada orada olsaydı, Rafet'in mavi-lacivertler içinde tüm stada üçlü çektirmesi, bize özgü bir "hoşgeldin" demek olurdu.

Ben, kişisel olarak Rafet'in o üçlüsünü bu şekilde anlamaktan yanayım. Bizimle beraber deplasmanlara gelmiş, emek vermiş, ter dökmüş...Şimşekler Grubunun da Beşiktaş - Bursaspor maçında herhangi bir tarafta yer almadığı defalarca açıklanmış ve kanıtlanmış...Dolayısıyla, Rafet'e karşı az da olsa burukluk hissedenlerin bence barışmaları daha güzel olacak.

Küçük bir çocuğun omuzlarına, taşıyabileceğinden fazla yük koymayalım biz Demirsporlular olarak. Medya zaten belli bir ilgiyle dolduruyor Rafet'i. Beyaz Show'dan sonra işi daha zor olacak. Çıksın oraya hep giydiği mavi-lacivert formasıyla, gülsün, eğlensin, takımı sorulduğunda haykırarak "Adana Demirspor" desin, üçlü çektirsin, bu ülkenin 3-4 takımdan ve onların taraftarından ibaret olmadığını bir defa daha göstersin, aslanlar gibi geri gelsin.

Son bir şey de Beyaz için; etliye sütlüye karışmayan "ailenizin komedyeni" anlayışıyla, Demirsporluluk duruşunu kavrayabilmesi çok mümkün görünmüyor. Rafet'i oraya çıkardığı için "minnettar" olacak değiliz. Bir Adana tabiriyle: Biz, Bizik.

Biz, bize yeteriz.

Yorumlar

yavuzy dedi ki…
keşke çıkmasaydı. yine bi ton saçma sapan yoruma cevap vermek zorunda kalacağız...küçücük çocuk bu ayak oyunlarının çok berisinde bir saflığa sahip; yazık olucak...
Kutal dedi ki…
Rafet keşke demirsporlulukla beraber anılan , 5 Ocak'ın bir parçası olarak kalsaydı... Umarım bir tribün maskotu değil sade bir demirsporlu olarak kalsa orada da... Programda büyük ihtimalle demirsporluluk fazla göz önünde olmayacak ve büyük ihtimalle beşiktaş maçında olan olaylardan dolayı sorular sorulacak...Umuyorum orda Alen'i örnek alıyorum demez ve demesin ki turuncular'ın siz "Çarşıyla kardeşsiniz..." lafında elaleme bir argüman kazandırmayız.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir