Ana içeriğe atla

Play-Off Rakiplerimiz # 5 : Bugsaş Spor

Adana'da yaşayan arkadaşlar için bir ön bilgiyle başlayayım: Aytaç Durak Adana'da size ne hissettiriyorsa, Melih Gökçek de Ankara'da bize aynısını hissettiriyor. Çocukluğumdan beri belediye başkanı adam, her seçimde geliyor, koca başkent şehirlikten çıkıp kasabaya döndü sayesinde. En güncel icraatlarından birini hatırlatayım: biz 2000'li yıllarda bu başkentte susuz kaldık, koktuk yıkanamamaktan geçen yaz.

Hah, o Melih Gökçek'in takımlarından biri bu Bugsaş, Metro-Ankaray işletmesinin takımı. "Bugsaş Sincanspor" olarak da biliniyor. Melih Gökçek daha önce yılların kulübü Hacettepe'yi (ki saygımız sonsuzdur Mor-Beyazlıların taşıdıkları delikanlı geleneğe...bir başka yazıda ayrıntılı yazayım Hacettepe'yi) Keçiören Belediyespor'u, Keçiörengücü'nü, Ankara Büyükşehir Belediyespor'u ve Ankaraspor'u bir şekilde "yönetti". İsimlerini değiştirdi, birini öbürünün yerine geçirdi, otopark işletmelerini kendi kulüplerine aktardı, kapanan kulüpler oldu, kapanan kulüpler yeniden kendi çabalarıyla açılmaya çalıştı...Oynadı durdu Ankara'nın özellikle Süper Lig altı futboluyla, Ankara'nın her şeyiyle oynadığı gibi. Bir de hediyesi var Fenerbahçe'ye biliyorsunuz, "Gökçek Wederson"...Adam mutlu olmalı aslında, İstanbul'da olsa adı "Topbaş Wederson" olacaktı belki de...

Neyse, Melih Gökçek'e olan öfkemi bir kenara bırakalım şimdilik. Bugsaşspor, 3. klasman grubunu 1. olarak bitirerek play-offlara katılma hakkı kazandı. Şekerspor ve Pendikspor'un da bulunduğu kademe gruplarında Pendik'e her iki maçta da mağlup olmuş; Şeker'le bir defa berabere kalmış, bir kez yenilmiş. Bizim kupada oynadığımız Kırıkkale'ye Ankara'da 4 tane atmış ancak deplasmanda mağlup olmuş. Abuzer Şahin ve Güney Atılgan, grubun gol krallığından ilk 2 sırada yer alan 2 Bugsaşsporlu isim. Grup müsabakalarında rakiplerine nazaran daha fazla gol atmışlar. Açık futbol oynadıkları ve ileri uçta 2 adamla rahat gol buldukları gibi bir sonuca vardım ben, canlı izlememiş olmama karşın.

Taraftar açısından korkulacak bir durum yok. Melih Gökçek otobüs kaldırıp doldurabilir ancak sayıca az olacaklardır. Tribünün boş kalan kısımlarına peluş hayvanlar getirebilir, dikkatli olalım derim.

Bu takımla eşleşirsek eğer, hem kendi adımıza hem de Ankara'nın o güzel Mor-Beyazlı tepelerini vakt-i zamanında mesken tutmuş, yoksulluğun içinden kendi kültürünü doğurmuş yıllar öncesinin Hacettepe'si adına yenelim onları...

Dip Not: Vikipedi'ye göre kendilerine "Sincan Kaplanları" deniyormuş...Melih Gökçek yaratıcılıkta sınır tanımayarak Ankaraspor taraftarlarının da "Genç Leoparlar" olduklarını iddia etmişti. Ortada taraftar yok, tribün yok, bu adam pankart yaptırıp isim koyuyor. Gerçekten incelenmeye değer bir düşünce yapısı...Gerçekten...

Play-Off dosyasının tamamı için tıklayınız

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir