Adana'da yaşayan arkadaşlar için bir ön bilgiyle başlayayım: Aytaç Durak Adana'da size ne hissettiriyorsa, Melih Gökçek de Ankara'da bize aynısını hissettiriyor. Çocukluğumdan beri belediye başkanı adam, her seçimde geliyor, koca başkent şehirlikten çıkıp kasabaya döndü sayesinde. En güncel icraatlarından birini hatırlatayım: biz 2000'li yıllarda bu başkentte susuz kaldık, koktuk yıkanamamaktan geçen yaz.
Hah, o Melih Gökçek'in takımlarından biri bu Bugsaş, Metro-Ankaray işletmesinin takımı. "Bugsaş Sincanspor" olarak da biliniyor. Melih Gökçek daha önce yılların kulübü Hacettepe'yi (ki saygımız sonsuzdur Mor-Beyazlıların taşıdıkları delikanlı geleneğe...bir başka yazıda ayrıntılı yazayım Hacettepe'yi) Keçiören Belediyespor'u, Keçiörengücü'nü, Ankara Büyükşehir Belediyespor'u ve Ankaraspor'u bir şekilde "yönetti". İsimlerini değiştirdi, birini öbürünün yerine geçirdi, otopark işletmelerini kendi kulüplerine aktardı, kapanan kulüpler oldu, kapanan kulüpler yeniden kendi çabalarıyla açılmaya çalıştı...Oynadı durdu Ankara'nın özellikle Süper Lig altı futboluyla, Ankara'nın her şeyiyle oynadığı gibi. Bir de hediyesi var Fenerbahçe'ye biliyorsunuz, "Gökçek Wederson"...Adam mutlu olmalı aslında, İstanbul'da olsa adı "Topbaş Wederson" olacaktı belki de...
Neyse, Melih Gökçek'e olan öfkemi bir kenara bırakalım şimdilik. Bugsaşspor, 3. klasman grubunu 1. olarak bitirerek play-offlara katılma hakkı kazandı. Şekerspor ve Pendikspor'un da bulunduğu kademe gruplarında Pendik'e her iki maçta da mağlup olmuş; Şeker'le bir defa berabere kalmış, bir kez yenilmiş. Bizim kupada oynadığımız Kırıkkale'ye Ankara'da 4 tane atmış ancak deplasmanda mağlup olmuş. Abuzer Şahin ve Güney Atılgan, grubun gol krallığından ilk 2 sırada yer alan 2 Bugsaşsporlu isim. Grup müsabakalarında rakiplerine nazaran daha fazla gol atmışlar. Açık futbol oynadıkları ve ileri uçta 2 adamla rahat gol buldukları gibi bir sonuca vardım ben, canlı izlememiş olmama karşın.
Taraftar açısından korkulacak bir durum yok. Melih Gökçek otobüs kaldırıp doldurabilir ancak sayıca az olacaklardır. Tribünün boş kalan kısımlarına peluş hayvanlar getirebilir, dikkatli olalım derim.
Bu takımla eşleşirsek eğer, hem kendi adımıza hem de Ankara'nın o güzel Mor-Beyazlı tepelerini vakt-i zamanında mesken tutmuş, yoksulluğun içinden kendi kültürünü doğurmuş yıllar öncesinin Hacettepe'si adına yenelim onları...
Dip Not: Vikipedi'ye göre kendilerine "Sincan Kaplanları" deniyormuş...Melih Gökçek yaratıcılıkta sınır tanımayarak Ankaraspor taraftarlarının da "Genç Leoparlar" olduklarını iddia etmişti. Ortada taraftar yok, tribün yok, bu adam pankart yaptırıp isim koyuyor. Gerçekten incelenmeye değer bir düşünce yapısı...Gerçekten...
Play-Off dosyasının tamamı için tıklayınız
Hah, o Melih Gökçek'in takımlarından biri bu Bugsaş, Metro-Ankaray işletmesinin takımı. "Bugsaş Sincanspor" olarak da biliniyor. Melih Gökçek daha önce yılların kulübü Hacettepe'yi (ki saygımız sonsuzdur Mor-Beyazlıların taşıdıkları delikanlı geleneğe...bir başka yazıda ayrıntılı yazayım Hacettepe'yi) Keçiören Belediyespor'u, Keçiörengücü'nü, Ankara Büyükşehir Belediyespor'u ve Ankaraspor'u bir şekilde "yönetti". İsimlerini değiştirdi, birini öbürünün yerine geçirdi, otopark işletmelerini kendi kulüplerine aktardı, kapanan kulüpler oldu, kapanan kulüpler yeniden kendi çabalarıyla açılmaya çalıştı...Oynadı durdu Ankara'nın özellikle Süper Lig altı futboluyla, Ankara'nın her şeyiyle oynadığı gibi. Bir de hediyesi var Fenerbahçe'ye biliyorsunuz, "Gökçek Wederson"...Adam mutlu olmalı aslında, İstanbul'da olsa adı "Topbaş Wederson" olacaktı belki de...
Neyse, Melih Gökçek'e olan öfkemi bir kenara bırakalım şimdilik. Bugsaşspor, 3. klasman grubunu 1. olarak bitirerek play-offlara katılma hakkı kazandı. Şekerspor ve Pendikspor'un da bulunduğu kademe gruplarında Pendik'e her iki maçta da mağlup olmuş; Şeker'le bir defa berabere kalmış, bir kez yenilmiş. Bizim kupada oynadığımız Kırıkkale'ye Ankara'da 4 tane atmış ancak deplasmanda mağlup olmuş. Abuzer Şahin ve Güney Atılgan, grubun gol krallığından ilk 2 sırada yer alan 2 Bugsaşsporlu isim. Grup müsabakalarında rakiplerine nazaran daha fazla gol atmışlar. Açık futbol oynadıkları ve ileri uçta 2 adamla rahat gol buldukları gibi bir sonuca vardım ben, canlı izlememiş olmama karşın.
Taraftar açısından korkulacak bir durum yok. Melih Gökçek otobüs kaldırıp doldurabilir ancak sayıca az olacaklardır. Tribünün boş kalan kısımlarına peluş hayvanlar getirebilir, dikkatli olalım derim.
Bu takımla eşleşirsek eğer, hem kendi adımıza hem de Ankara'nın o güzel Mor-Beyazlı tepelerini vakt-i zamanında mesken tutmuş, yoksulluğun içinden kendi kültürünü doğurmuş yıllar öncesinin Hacettepe'si adına yenelim onları...
Dip Not: Vikipedi'ye göre kendilerine "Sincan Kaplanları" deniyormuş...Melih Gökçek yaratıcılıkta sınır tanımayarak Ankaraspor taraftarlarının da "Genç Leoparlar" olduklarını iddia etmişti. Ortada taraftar yok, tribün yok, bu adam pankart yaptırıp isim koyuyor. Gerçekten incelenmeye değer bir düşünce yapısı...Gerçekten...
Play-Off dosyasının tamamı için tıklayınız
Yorumlar