Ana içeriğe atla

Play-Off Rakiplerimiz # 1 : Şekerspor

Maalesef play-off'tayız. İki defa şampiyonluk sayısı için topun başındaydık, ikisini de beceremedik. Şimdi bana göre, Konya'daki maçlar çok zorlu geçecek. Kimsenin sanmıyorum ki bir "geçen sene tekrarı"na tahammülü olsun. Seyirci desteği açısından, en iddialı takımız. Hem Adana ve Ankara'dan Konya'ya ulaşımın kolay oluşu hem de blogda az aşağılarda yer verdiğimiz Konyaspor desteği büyük avantaj. Kadromuz da kağıt üzerinde iyi. Ancak ben yine de, buradan çıkmanın gruptan çıkmaktan daha zor olduğunu düşünüyorum...

Yükselme Grubu'nda hemen ardımızdan 4.sırada yer alarak play-off'lara katılma hakkı kazandı Şekerspor. Ankara'daki ilk maçımızda 2-2 berabere kalmıştık, Adana'da "her şeyin değiştiğini düşündüğümüz" o maçta 0-2 mağlubiyetten oyunu çevirerek 3-2 kazandık.

Genel olarak yükselme grubunu konuşurken hemen herkesin ortak bir fikri vardı: "Şekerspor çok iyi top oynuyor". Ankara'da izlediğim Karabükspor maçındaki tutuklukları dışında hep iyi oynadılar. Forvetleri Yunus, etkili bir silah. Kalede, Galatasaray'dan da hatırlanabilecek olan Kerem var, arada bir yumurtlasa da tecrübeli adam sonuçta.

Ankaragüçlülerden ve Şeker Fabrikası işçilerinden oluşma bir grup taraftar getireceklerdir diye düşünüyorum. Ancak sayı olarak da destekleme tarzı ve gücü olarak da bizim gerimizde kalacaklardır tribünde.

Rakiplerimizden Bugsaş Spor'la kademe grubunda mücadele etmişler. İlk maçı 1-0 almış, ikinci maçta 1-1 berabere kalmışlar. Kademe grubunu lider bitirerek yükselme grubune katılmışlar.

Genel anlamda bakınca finalden önce karşılaşmayı istemem açıkcası.

Play-Off dosyasının tamamı için tıklayınız

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir