Ana içeriğe atla

Mersin maçına taraftar...

...götürülmeyecekmiş. Başkanımız basın toplantısı yaptı kırmızı-lacivert kravatıyla, öyle buyurdu. Resmi siteden dahi duyuruldu haber. Daha önceki haftalarda deplasmanlara gitmeyin diye yapılan çağrıların geldiği son nokta: "Götürmüyoruz..."

Şimdi spekülasyonlar havada uçuşuyor. Adanaspor maçında oynanan ayak oyunlarıyla ayağına sıkan Demirspor yönetimi, şimdi o yaralı ayakla sahaya çıkıyor. İğneyle bandajla oynamaya çalışıyor. Tabii ki suçunun farkında, oldukça mahçup... Hele ki bu gücün Karabük maçında, daha öncesinde Şeker maçında-GOP maçında neler yapabildiğinin farkında.

Demirspor taraftarı bu yıl her maçında takımının yanındaki en büyük güç olmuştur. Protokolden, kulübeden daha fazla belki... Demirspor yönetimi, tribündeki gücün farkındadır ve bu güçten çekinmektedir. Şampiyonluk maçının mutluluğunu ondan esirgemektedir. Demirspor'u Demirsporlular yönetmediği sürece bu tür garabet kararlar alınmaya devam edecekir.

Taraftarın götürülmemesi, tarftarın gitmeyeceği anlamına gelmez.

ve son sözü Demirspor taraftarı söyler; Dernek'ten yapılan açıklama şöyle:

"Büyük Demirspor taraftarına.........
Bu sene yaşanan ve hepimizin içini dağlayan o kadar çok yanlış var ki... Ama Demirsporumuz şampiyonluğa gittiği için çoğunu sineye çektik... Demirsporumuzun menfaatleri doğrultusunda bir kaos çıksın istemedik. Demirsporlu taraftarların bir tanesi kadar onurlu davranamayanlar oldu...o taraftarın bir tanesinin bir damla gözyaşına kurban olsunlar!

1) Son maç yani final maçı... Yılların emeği bu maçın sonunda anlam kazanacak. Elbette gidilecek bu maça.... Ama gereken açıklamanın dernekçe yapılması için perşembe akşamı bekleyin; netleşecek bazı durumları bekliyoruz... O zamana kadar sükunetinizi bozmayın... Heyecanla ama hiçbir Demirsporluyla tartışmadan bekleyin... Demirspor taraftarının bir aile olduğunu unutmayın.

2) Bazı büyüklerimiz yada kardeşlerimiz bu final maçı için temkinli konuşurken bazıları hala iş bitmiş gibi konuşuyor...sakın bu hataya düşmeyin! Urfa maçında aynı hataya düştük...sanki maçı verecekler gibi çıktık sahaya; şartlanmadık. Ortada bu kadar malum takımlar tarafından teşvik primi lafı dolanırken nasıl bu maça garanti gözüyle bakarız. Şampiyon olmayalım diye her şeyi yapacaklar. Karabük maçından daha çok motive olmalıyız, hem futbolcu hem taraftar....90 dakika sonuna kadar savaşarak maçı almalıyız... Ama bugünden itibaren sakın gevşeme olmasın. Giresun maçı başka bir örnek. Şampiyon havasında çıktık maça. Sonuç malum...

İçinizdeki Demirspor sevgisinin dinamitlerini harekete geçirin! Maça final havasında hazırlanın...maç "5 Ocak’ta olsa" Karabük maçında olduğu gibi stadı yıkar tribünde bir destan daha yazar maçı alırdık. Ama maç deplasmanda ve teşvik primi alacak o malum takımla. Zor olacak ama "bu kez olsun" diyorsak ciddiyetle asılalım hep beraber; sonuna kadar asılalım ve ölsek de alalım... "tribünde ölelim--sahada ölelim ama maçı vermeyelim"

Demirspor taraftarı olan bizler Demirspor bayrağını aldığımız günden beri şerefimizle taşıdık. İnanın eğer Demirspor büyükse günümüz için; taraftarı sayesinde büyük... Belki şanlı bir geçmişe sahip...ve o zaman Muharrem Gülergin gibi onurlu liderlere... Hepimizin örnek alacağı liderlere... Ama sadece bugünü düşünecek olursak Demirspor; taraftarı sayesinde büyük. Şimşekler grubu değil sadece cefakar maratonuyla, kuzey kale arkasıyla, maça gelen diğerleriyle, bilet bulamayıp dışarda kalanlarla, maça gelemeyenlerle ve tabiki haklarını ödeyemeyeceğimiz ruhları hep bizimle olan gurbettekilerle... İyi ki varsın büyük Demirspor taraftarı...iyi ki varsın!

Demirsporlu olmak şeref-onur-gururdur....saygılarımızla..."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.