Ana içeriğe atla

Kadınlar Ligi Şampiyonu Gazi Üniversitesispor

2007-2008 sezonunda, federasyonun tabiriyle BFL - Bayanlar Futbol Ligi Şampiyonu Gazi Üniversitesispor oldu. Muğla'da yapılan finallerde Bucaspor'u 2-1 mağlup ettiler.

Kupayı, Muğla Valisi Ahmet Altıparmak vermiş, verirken de hayatında ilk kez kadınlararası bir futbol müsabakası izlediğini belirtmiş. Belki, buradan yola çıkıp Muğla'da takım kurulması için çalışmalar yapar diye umuyor insan.

Bu arada, basının konuya ilgi göstermeyeceği zaten belliydi, gazetelerde falan haber olmadı bu şampiyonluk pek. Maalesef beklendik bir durum.Ancak şaşırtıcı olan Gazi Üniversitesi'nin kendisinin de pek ilgi göstermemiş oluşu. Ne üniversitenin web sitesinde, ne Gazispor web sitesinde ne de Gazi Haber'de yer verilmiş. Çok ayıp edilmiş bence...

Ne zorluklarla deplasman yapıp, seyircisiz, ekipmansız maçlara çıkıyorlar yalnızca futbol aşkıyla...Sırf Gazi de değil tabi, tüm kadın futbol takımları...

Tebrikler Gazi Üniversitesi !
Tebrikler Bucaspor !
Tebrikler futbol aşkıyla yanıp tutuşan tüm kadınlar...

(Ben, Gazili değilim. Var mıydı acep bizim tayfada Gazi öğrencisi/mezunu? Onu da ayrıca tebrik edelim)

Yorumlar

kombine bilet dedi ki…
En azından ufacık bir haber çıkabilirdi gazetelerde ama o bile olmadı malesef. en maço sektörlerden biri oldu medya. aslında şaşırmamak gerek.

federasyonun sitesinde bile hala 2.kademe maçlarının 2 devreli oynanacağı gösteriliyor. O derece önemsenmiyor yani.

19 mayıs'ta NTV'de bir program yapılmıştı. Programın sunucusu Avrupa'da galiba kadınlar futbol oynuyor ama henüz Türkiye'ye gelmedi dedi. Oysa 25 takımlı bir ligimiz var bizim. NTV'nin bile haberi yok. Daha ne olsun!

Sadece Bilgin Gökberk Çizgi Dışı'nda Fethi Demircan'ı futbolculardan Seval, Bahar ve Başak'ı konuk etmişti. O da geçen sezondu yanılmıyorsam.
vertumnus dedi ki…
Olacak olacak. Biz kafalarını vura vura oldurtucaz gerekirse. Malum, Demirspor futbol oynamayı sevdiği için neredeyse Ağustos gelip yeni lig başlayacak biz hala maç yapıyoruz. Cuma günkü maç da bitsin ondan sonra daha farklı önerilerle bir Kadın Futbolu dosyası hazırlamayı planlıyorum. O noktada sevgili Kombine Bilet, yardımlarına başvuracağım...
kombine bilet dedi ki…
olucak inşallah. insanların bfl'ye ilgi gösterdiğini, önemsediğini hissettirmek lazım medyaya. belki biraz zamana ihtiyacımız var, biraz da sabıra.
estaaaa. bir faydam dokunabilirse ne mutlu...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...