Ana içeriğe atla

aytaç durak...

Aytaç Durak, 1984'ten bu yana çeşitli aralıklarla, çeşitli partilerden belediye başkanlığı yapıyor Adana'da. Önce ANAP, sonra DYP sonra AKP... 1984, 1994, 1999 ve 2004; 4. dönem. Hangi dalga güçleniyorsa onun üzerine atlayıp, sörf yapıyor Adanalı hemşehrilerinin üzerinde. Kendisi inşaat mühendisi, DSİ ve Köy Hizmetleri kariyeri ile birlikte imar-inşaa işlerinde tam bir uzman! Bu uzmanlığını, Kuzey Adana'yı betonla doldurmakla uyguluyor son yıllarda. Politikaları, kararları defalarca yargı yoluna gitti; mimarlarla, çevrecilerle hep ters düştü. Kentin orta yerinde mtro çukurları yıllardır durdu öylece, davalık olduğu için. Ama kent üstünde öyle bir etkisi var ki hiç bir şey onu yıldıramıyor. 20 yıldır kentin üstüne elini koymuş durumda; Adana'nın tek geçerli sözü onun ağzından çıkan söz.

Aynı sörf politikasını, Adana Futbolu için de kullanıyor. Yıllardır, o kutsal elini bir o takıma bir bu takıma konduruyor. Parayı veriyor ve düdüğü çalıyor. Onun onayı olmadan yönetimler oluşmuyor; yönetimler bağımsız olarak kurulsa bile başkanlarını kendi atıyor.

80'lerin sonunda kendine rakip sosyaldemokrat Selahattin Çolak ile çekişirken Adanaspor'un tarafındaydı. Sonra Adanaspor Uzanların eline geçince, Demirspor'a bir yanaşıp bir uzaklaştı; önce taraftarına küstü-onları dövdürdü polise; takımın deplasmana gidemeyecek konuma gelene kadar kendisine muhtaç olmasını bekledi. Sonra birden yılların Demirsporlusu gibi ortaya çıktı; yine takımın yönetimini kurdu tek başına.

Adanaspor kapanıp tekrar açılınca, denge politikasına geri döndü; Demirspor'dan bedelsiz futbolcu transferi yapıldı Adanaspor'a; açıktan paralar verilerek medya önünde büyük belediye başkanı gösterisi yaptı; Demirspor parasızken 5 Ocak Stadı'nı ele geçirdikleri için "gitsinler Kozan'da oynasınlar" diyen Adanasporlulara sessiz kaldı ama Adanaspor zor duruma düşünce nedense abilik yapması gerekenin Demirspor olduğuna karar verdi kendileri. "Demirspor'a çok destek veriyorsun" sızlanmaları ortaya çıkınca koştu hemen Adanasporluların arasında maç izledi.

ve bu yıl; iki takımla zirve mücadelesi veren kente, "kazanan Adana olacak" kamuoyunu yaratmaya çalıştı; şehrin büyük reklam panolarına ortak renklerle malum sloganı döşedi... Onun bu kararına, tabii ki Adana medyası karşı çıkamazdı ve hemen destek mesajları yağdı. İki başkanı yanına çağırarak, yine medya gösterileri yaptı, birleştirici-uzlaştırıcı imajları çizdi.

İlk maçı Demirspor, ikinci maçı Adanaspor aynı skorlarla kazandı.

Aytaç Durak kimdir? Kenti parmağında oynatan ve futbol takımlarını da sürekli kendilerine muhtaç olma sınırıda tutarak, "küçük olsun benim olsun" mantığıyla hareket eden Adana padişahıdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir