Ana içeriğe atla

Tarsus İ.Y. - Adana Demirspor : 3-3 (06.04.08)

2-0 yenik durumdan 3-3'e gelen maç. Son dakikalarda kaçırılan 4.gol.

Tarsus'ta olayları başlatan bir Belediye Başkanı...1 hafta boyunca "Tüm Demirsporlular içeri alınacaktır, rahat gelin" yalanları. 250 kişilik tiribüne alınan 500 civarı Demirsporlu. Stadın dışında 2000'den fazla taraftar, kimisi inşaat tepelerinde. Tarsus'a ayrılmış boş tribünler. Kadın, erkek, çoluk çocuk demeden cop, biber gazı, taş, sopa. Sadi Hoca'ya hem sözle hem fiziksel saldırı. Gazdan kaçıp kendini sahaya atanlar, sahada cop yiyenler. Jandarmanın yardıma çağırılması...

Tarsuslular 9 maç önce Adana'ya geldiler, tribüne ikram edilen dürümlerini yiyip gittiler, bir yıl önce değil, çok da uzak değil yani, hafızalar bu kadar mı 'Alzheimer'laştı !

8,000 yılı aşkındır içinde yerleşim bulunan Tarsus kenti. Bir dönemler dünyanın en kalabalık nüfusuna, en iyi kütüphanelerine, okullarına sahip olmuş bir geçmiş...Yıl 2008, olanlar bunlar...

Belediye başkanları düzgün kanalizasyonlar yapmalı. Ortalığı kaplayan bok, 8,000 senenin tüm "insanlığının" kemiklerini sızlatabilir çünkü...Pazar günü olduğu gibi...

(Ankara Tayfası'ndan Disconnectus Erectus maçtaydı, hakiki maç yazısı ondan gelecektir detaylı bir biçimde)
(Fotoğraf: since71 / mavilacivert.com)
(Teşekkürler geyik1940)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.