Ana içeriğe atla

Her 4 Saatte 1 Pippa Bacca

"della guerra sono stanca ormai,
al lavoro di un tempo tornerei,
a un vestito da sposa o qualcosa di bianco,
per nascondere questa mia vocazione, al trionfo ed al pianto."

"artık bu savaştan yorgunum,
eski günlerdeki işe döneceğim,
bir gelinlik veya beyaz herhangi bir şey,
bu benim zafere ve gözyaşına olan yolculuğumu saklamak için"

Fabrizio De Andre - "Giovanna D'arco"

Barışa giden bir gelin, tecavüze uğradı ve öldürüldü...

ATO'nun 2006 yılında yaptığı hesaplamaya göre (http://www.polis-haber.com/article_view.php?aid=6121) Türkiye'de her 4 saate 1 kişi tecavüz korkusuyla tanışıyor. Bu yalnızca "bildirilebilen" vakalar, hatırlatayım. Kimseye söyleyemeyenler, söyleyip polise gelemeyenler, aile içinde kendi kocasının tecavüzüne uğrayanlar gibi büyük bir yekün bu istatistiğe dahil değil.

Pippa Bacca'yı saygıyla gönderiyoruz toprağa...Umut ettiği barışın bir gün tüm insanlığın ortak paydası olması dileğiyle...

Ancak bunu yaparken, her 4 saatte 1 tecavüze uğrayıp yalnızca gazetelerin 3.sayfalarında bir küpür haber olmaktan öteye gidemeyen tüm kadınlarımızı da anıyoruz...Şu an Pippa Bacca haberleriyle iyice çiğliğini gösteren, içeriye ataerkil, Avrupa'ya yalaka tüm boyalı basına inat hepsi kalbimizde yaradır...

(Son resimlerinden biri Saraybosna'dan...Sofrada 2 gelin olur da Türk Kahvesi olmaz mı? Hep böyle gülebilseydiniz keşke...)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.