Ana içeriğe atla

Gönüldaşlara...

"Ziyadesiyle hasreti geçikmiş sevgi kırıntıları topladım ben akşama doğru sevgiliden...."

Bende topladım ama kırıntı değil ümit...
Tek sevgilim tek aşkım MAVİ ŞİMŞEĞİM,
ben kırıntıdan daha çok şeye sahibim...

Dostlar sevdası dağlara yazılmış dervişler gibi olacaklar kalplerimiz yada yeniden çocukluğuna döneceği için sevinçten deliye dönmüş bir seksenlik ihtiyar misali çılgına döneceğiz...
Gideceğimiz yolun uzunluğundan değil ama hasreti çok biriktidiğimizden, sevgimizi dizginleyemediğimizden ve en etkilisi de galiba çokça deliliğimizden...
Son günlerde çok çirkeflik gördük hatta insanların şeref ve haysiyetleri ile ilgili yorumlara bile girebilecek duruma geldik ama kendimizden takımımızdan bir an olsun şüphe etmedik, etmeyeceğiz, biz onu hep seveceğiz...
Biz onu yarında seveceğiz...

Gönüldaşlarım gidilecek yolları uzatma zamanı geldi...
Vuslatla sevişme zamanı geldi...
Yola çıkma zamanı çok yakında, geldi...
Şimdi söz verme zamanı...
Bu yolda asla yanlız yürümeyen bu takımı, tek başımıza kalsak dahi bırakmama,
O istese bile onu terketmeme andı içelim,
Biz başkaları gibi takımımız düştüğünde ilk tekmeyi atmadan, onun yiyeceği son tekmeye kadar üstlenmek sözünü verelim...

Aslında boşa nefes tüketiyorum, siz o sözü ben zikretmeden çok önce verdiniz...
Siz bu takımı çok sevdiniz teşekkürler...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.