Ana içeriğe atla

Geleneğimiz, Geleceğimizdir

Tayfadan Ahmet Dinçkol, böyle yazmış adanademirspor.com sayfalarında; geleneğimiz geleceğimizdir; ne kadar özlü bir söz.

Adana Demirspor, mavi-lacivert bir geleneğin taşıyıcı lokomotifidir; Adana Demirspor, Çukurova'nın futbol ateşini memleket sathına yayan en önemli güçtür, hatta ünü meleket sınırlarını aşmış komşu ülkelerin takımlarıyla maçlar yapmıştır taa 1950'li yıllarda...

Adana Demirspor,İstanbul-Ankara-İzmir takımlarından sonra milli ligte oyanayan ilk Anadolu takımıdır.

Adana Demirspor, 1953-54 sezonu Türkiye Şampiyonu'dur; gruplarında birinci olan İstanbul-Ankara ve İzmir takımlarını mağlup edip bu ünvana ulaşmıştır, ki bu şampiyonluk neden tescil edilmemiştir, bilinmez...

İşte o şampiyonluğun fotosu ve kadrosu:



Kadro: Kaptan Bedri, Haşim, Selami, Muharrem, Raif, Keklik Ramazan, izmirli Ayhan, Nedim, Oğuz, Muzaffer Tuğgezgin, Ali ve Sarı Yaşar.

(foto, 1985 yılının Start Spor dergisinden...)

Yorumlar

vertumnus dedi ki…
"Geleneğimiz, Geleceğimizdir"e çok benzer bir slogan daha var:

"Gelenekten Geleceğe"

İlginçtir, bu sloganı bir yandan TKP kullanıyor, bir yandan da Yörsan peynirleri :)

Susurluk'a girerken -ben Yörsan'ın bu sloganından habersizdim o sıra- koskoca görünce sloganı "Oha" demiştim, "TKP ne biçim bir Susurluk çalışması yapmış böyle" :))
Fırat Ateş dedi ki…
Aslında sola ait sloganlaşmış cümleleri bir çok reklam öğesinde bulmak mümkündür. Bu özellikle son yıllarda çokça yapılmaya başlandı.. bende geçenlerde bir bilboard'da görmüştüm, otomobil reklamının altında "Sınıfının Öncüsü" yazıyordu... :) malum, reklam sektörü eski solcuların elinde olunca böyle şeylerde kaçınılmaz oluyor...

bir hatırlatma: Eski Köşe Çılgınlar Videosunun sonuna eklediğim "Geleneğimiz, Geleceğimizdir" sözünü, "Gelenekten geleceğe" sözünden öykünerek yazmıştım :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...