Ana içeriğe atla

Bilmiş Futbol Yorumcusu Vazgeçilmezi Olarak "Altyapı"

Türkiye'de futbol konuşulurken (takdir edersiniz ki her saniyenin 10'da 1'inde bile bu ülkenin bir yerinde futbol konuşuluyor) konunun dönüp dolaşıp mutlaka bağlandığı yerlerden biridir altyapı. Konuşma esnasında ilk "ben varya ne biçim bilgiliyim ve bakın olaylara ne kadar derinden bakıyorum" demeye çalışan getirir konuyu genelde altyapıya. Yorumcuların ilginç bir biçimde tamamen aynı görüşleri tekrarlayarak birbiriyle mutabık kalabildikleri belki de tek konudur bu: "Altyapı çok mühim"

Evet, altyapı gerçekten çok mühim. Tanımı itibariyle çok mühim. Başına getirdiğimiz "alt" sözcüğüyle kurduğumuz bu bitişik sözcük, üzerine gelecek bir "yapı"nın yahut "üstyapı"nın müjdecisi zira. Bu nedenle, anlamlı olabilmesi, üstyapının kurulumunda ne denli etkili olduğuna bağlı. Ve elbette, üstyapıyı kuranların, altyapıyı ne denli önemsediğine...Yoksa öyle herkesin mutabık kaldığı tek bir "Altyapı çok mühim..Ve evet şimdi de Dırbıtlıspor maçının kritik anlarına dönüyoruz..." cümlesinden ibaret değil durum...

Yukarıda yer alan ilk fotoğraf, Adana Demirspor Süper Gençler Futbol Takımı'nın ; ikincisi Yıldız Futbol Takımı'nın. Her ikisi de bu sezon müthiş işlere imza atarak "Şampiyon" oldular. Süper Gençlerin, daha gidecek yolları var. DSGL (Deplasmanlı Süper Gençler Ligi) Adana Grubu Şampiyonu olarak Türkiye Finallerine gidecekler. Türkiye Şampiyonu olup gelecekler.

Süper Gençler, gruplarını 14 (yazım hatası sanmayın diye yineliyorum : ondört) puan fark atarak şampiyonlukla bitirdiler. 82 gol attılar (en fazla yaklaşan 59 gol atabilirken); sadece 14 gol yediler. +68 averaja sahipler. Sayılar şunu söylüyor: bu takım, kendi grubunu sallamış geçmiş, o grup bu takıma az gelmiş.

Atılan 82 golün 14 tanesi "Ferami Kuşcu" ya ait. Takımın gol kralı, grubun gol krallığında 2.sırada yer almış. 1991 doğumlu, Kozan'lı. Sayılar, oralarda bir umut ışığı olduğunu gösteriyor...

Altyapı bu. Pırıl pırıl önümüzde parlamakta. Şimdi iş, bunu üstyapıya entegre etmek. Beslemeyi sağlamak. Arada, hiç kopmayacak bir ilişki yaratabilmek. Altyapıdan yetişme futbolcunun, takıma olan olumlu katkısının herkes bilincinde sanırım. Taraftarla olan ilişkisinden, profesyonellikten uzak bir biçimde amatör ruhla formasını sahiplenmesine dek altyapı futbolcusu başka bir tat bir kere.

Ben taraftar olarak "Ferami"ye "Ferrari" ismini koydum bile. Umarım Mavi Ferrari'yi , 5 Ocak'ı Süper Lig takımlarına dar ederken hep beraber göreceğiz...Süper Gençler ve Yıldızlardan yetişme diğer takım arkadaşlarıyla beraber...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir