Ana içeriğe atla

Konuk Yazar - Konuk Post


“Gurbette Demir Gibi Olmak” Aforizması Üzerine Bir Yazı

Hikaye malum. mustava ve disconnectus erectus günlerdir kafa yormakta ve emek harcamaktadırlar. Türlü hazırlığı tamamlamışlar, pankart yapacak olan adamı meslekten soğutmaya hazır bir şekilde beklemektedirler. İşte o soğuk Ankara gecesinde, tıpkı daha önce disconnectus erectus’un anlattığı biçimde bu söz tarafımdan söylenmiştir. Öyle ki daha sonraları acımasız eleştiriler birbirini takip etmiş, biradan alınan bir yudumun sonucunda kelimelerin birbirini buldukları iddia edilmiştir. Tamamen doğrudur.

“Demir gibi olmak nedir”, “gurbette nasıl ve ne şekilde demir gibi olunur”, “demir gibi olmak için yüz altın kural” gibi tüm ayrıntıları gerek burada gerekse diğer tüm platformlarda o kadar iyi anlattılar ve yetinmeyip uyguladılar ki bugün üstüne söylenebilecek çok fazla bir şey kalmayan, paylaşılan, paylaşıldıkça kalabalıklar (ytUX*) tarafından sahip çıkılan bir simge haline getirdiler. Daha da önemlisi -ki bu yazıyı yazmamdaki asıl sebep budur- demir gibi olma cümlesini bir aforizma haline getirmiş, içini gerçekten çok iyi bir şekilde doldurmaya muktedir olmuşlardır.

Adana dışında yaşıyorsanız eğer, insanlarla tanışırken “Adanalıyım arkadaşım” demek kolaydır. Çünkü Adanalı olma durumu söylenirken “garip” bir gurur ve tavan yapmaktan öte tavanı delen bir ego hissedersiniz. Ama özellikle İstanbul’da yaşıyorsanız ve size “hangi takımı tutuyorsun?” diye sorduklarında “dışarıya takım vermiyoruz bilader” gibi cevaplar verirsiniz ilk başlarda, belki de soruyu geçiştirmek maksatlı. Haşa! Demirspor taraftarı olmaktan utandığınızdan, karizmayı çizdirmekten(!) korktuğunuzdan değildir bu. Arkasından gelebilecek muhtemel soruları zaten biliyorsunuzdur ve yıllar yılı bunları tek tek cevaplamaktan imtina eder hale gelmişsinizdir. Hele hele bir soru vardır ki artık leb demeden leblebiciyi dövmek istersiniz: “Onu anladıkta arkadaşım üç büy...”

Benim için “gurbette demir gibiyiz” sözü tam olarak bu noktada daha da anlamlanır, tamamlanır. Gurbette sapasağlam durmaktır, her an, her koşulda Demirspor’lu olabilmektir. 3. kişiler için Nietzsche’ nin aforizmalarından bile karmaşıktır, “dakika seksan” ve yalnızca bir sıfır öndesiniz gibidir… Çünkü ne de olsa demir gibi olmak zordur, kırılabilirsiniz ama eğilemezsiniz.


Not: Bu yazı, Demirsporumuz Çanakkale deplasmanındayken ben ve sevgili kedim Peluş tarafından 90 dakika içine yayılarak kaleme alınmıştır.
Not II: Toros, kaplan, miyav tezahüratı bizim evde kabul görmedi…
Not III: Elinize, yüreğinize sağlık.

* Peluş’un bu konudaki yorumu. Gezme diyorum şu klavyede!

30/03/2008

fly

Yorumlar

vertumnus dedi ki…
Sevgili Fly,

Ellerine sağlık, bence harika bir yazı olmuş. Konuk Yazar - Konuk Post'ta seni hep görmek dileğiyle..
Adsız dedi ki…
cok sagol vertumnus. bunca güzel yazı arasına ufacık bi katkım olduysa ne güzel. en kısa zamanda tanışmak, görüşmek üzere..

fly

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.