Ana içeriğe atla

eski yolculuklar...

yolculuk çile demektir dert demektir; tek de olsan çok da olsan sıkıntı demektir. Ben istemem travego soğukluğu, eski 302'lerin sigara dumanı demektir. Fork fork çalışan motorun gürültüsü, geçmeyen vitesin kas gücü, bitmeyen yokuşun her an inip tekere taş koyacak muavin tedirginliği demektir. Cam kenarında uyuklamanın hüznü ve görülen rüyalardan uyanmanın mahmurluğu demektir.



Ekmek arasında yenen yumurta kokusu ve dahi gazı kaçmış kola demektir. Annemin otobüsler için hazırladığı o beyaz deri çanta demektir. Gece geçilen şehirlerin sarı ışıkları demektir. Kabuklu yemişlerin kabuklarını lütfen yere atmayalım demektir. Muavinin geçerken sürtünmesi demektir!!





Madem o kadar romantiksiniz 10 saati (pardon 10.5) bu güzelim otobüslerle yapın. Çıkın pazartesi yola, varın 7-8 günde Anzakların öldüğü topraklara. Yahu adamlar taa öbür kıtadan kalktı geldi, gömüldüler orada; siz altı üstü 10 saat yol tepeciksiniz. 10.5 abi! tamam. Ben o otobüsleri istiyorum sayın demirgibiyiz.com yöneticileri; o siyahbeyaz adamları-anıları-sigara yanıklarıyla dolu koltukları, arkalarındaki metal küllükleri, üstümüzdeki fileli rafları, kusmuk için sallanan siyah poşetleri.



Tertemiz otobüsler, plaza gülücüklü muavinler, plastik hayatlar sizin olsun... Yaşasın 302'lerin sabırlı insanları!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.