Ana içeriğe atla

bu gemi ne zamandır burada?

O esnada Cebeci Stadı'ndaydık, aklımızı "oraya" endeksleyip en azından boğazımıza kelimeleri haykırabileceğimiz, çimin kosunu duyup "sanki oradaymış" gibi yapabileceğimiz bir mekanda... Aslında bu maçı sanki 5 Ocak'a gitmiş gibi yaşayan mustava anlatmalı, onun gözlerinden çıkan ateş, kulaklarından çıkan duman ve maç 3-2'ye geldiğinde akan gözyaşları anlatmalı bu maçı. "Çanakkale'ye gitmenin şimdi bir anlamı oldu" diyen bakışlar anlatmalı, omzumdaki el anlatmalı... Beni soğuk mağaramdan çıkaran o sarılma anı anlatmalı.

Demirspor, yıllar sonra 2-0'dan 3-2'ye maç çevirdi. Bu bir dönüm noktası olmalı; talih artık dönmeli; artık virtu, fortuna'yı kontrol etmeli!

Maça gidenlerin söylediği ortak bir şey var; maçı taraftar kazandırdı. 65'ten sonra kan gitmeyen kaslara, beynin hükmetmediği kaslara kulaklardan giren sesler hükmetti. Bu takım isterse her maçı kazanabileceğini bir kez daha ortaya koydu.

Teknik taktik hikaye, biz bu şampiyonluğu şiirlerle alacağız:

"bu gemi ne zamandır burada
çoktan boşaltmış yükünü
gece de olmuş, rıhtım da bomboş
mavi bir suyun düşünü uyutur bir tayfa
arkada, güvertede
ah, neresinden baksam sessizlik gene.

yürürüm usuldan, girerim bir meyhaneye
içerde üç beş kişi
yalnızlık üç beş kişi
bir kadeh rakı söylerim kendime
bir kadeh rakı daha söylerim kendime
-söyle be! ne zamandır burda bu gemi
-denizin değil hüznün üstünde.

belki yarın gidecek
bir anı gelecek bir başka anının yerine

insan bazen ağlamaz mı bakıp bakıp kendine"
(edip cansever)

Bu gemi, artık şampiyonluk denizine girecek! Mavi denizle lacivert gökyüzünün birleştiği ufuğa gidecek!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir