Taraftarlığın terazisinde kalp/gönül mantığa göre ağır çeker. Olması gereken de budur belki. Bizleri kilometrelerce uzağa sürükleyen ruh halini hangi mantıksal çıkarsama açıklar. Elimde Çanakkale'ye gidiş dönüş biletlerim var, bir yandan bu yaptığımıza bir ad koymalı, işin akilliğini savunmalı diyorum. Diyen kısım belli: beynim. Bulabiliyor muyum güzel ve tatmin edici cevaplar? Hayır. Diğer yandan içimden -kalbin oralardan- gelen sesi dinliyorum ve bu yolculuğa çıkıyorum. Hem de tasarlayarak, taammüden, yolunu yordamını düşünerek. Mantığımı dinlemeyip kalbimi dinlerken yine mantığımı kullanıyorum, en uygun gelişi-gidişi düşünüyorum. Düşünürken de düşlüyorum, yolu, yolculuğu, yolda olmayı, kazanmayı, sevinmeyi. Düşümde koskoca ve safi keyiften yapılmış bir elmayı dişliyorum, kelimeleri üst üste koyup altıgen kale ağları misali işliyorum. Yanımda yöremde eller, kollar, açılmış ağızlar, ileri doğru büzülen dudaklar: "Aley Aleeeeey !"
Biz bir grup kafası karışık futbol dilencisi, çokça Demirspor sevdalısı, -ağzı- kalabalıklarda yalnız ve an itibariyle Çanakkale yolundayız efendim...
Biz bir grup kafası karışık futbol dilencisi, çokça Demirspor sevdalısı, -ağzı- kalabalıklarda yalnız ve an itibariyle Çanakkale yolundayız efendim...
Yorumlar