Ana içeriğe atla

1000'e doğru...


18 Şubat'ta blog açıldı. 10 Mart'tan itibaren de sayaç koyduk. Bugün 28 Mart, şayet aramızdan biri modemini sürekli açıp kapayarak farklı i.p.'lerle giriş yapmıyorsa çok kısa bir zaman sonra 1000 ziyaretçiyi geçmiş olacağız. Gelip gören, yorum bırakan herkese teşekkürler. Daha da güzel olacak bence ilerleyen günlerde burası.

İstatistiklerin detayına baktığımızda, en çok hiti Adanademirspor.com ve Mavilacivert.com 'dan alıyoruz. Ardından Google'dan takımla ve tribünle ilgili çeşitli aramalar geliyor. Tribün Dergi ve Forza Livorno yine bloga en çok ziyaretçinin geldiği alanlar. Ülke olarak, Türkiye'nin ardından Avustralya yer almış. "En uzaktaki Demirsporlu"ya sevgilerimizi sunuyoruz.

Tüm bunların arasında bir arkadaş, yine Google'dan "Kozan, dolmuş, 5 Ocak, kebap" aramasıyla düşmüş bloga. Büyük ihtimalle Kozan'dan kalkıp maça gelip bir de kebap yeme isteğiyle dolup taşmış bu cevval Google'cıya da selam ediyoruz.

Şimdilik 4 kişi çekip çevirmeye çalışıyoruz burayı. Disconnectus Erectus, Mustava ve Serdanka'ya da emeklerinden ötürü ben teşekkür ediyorum. Hepimizin eline sağlık.

Aman...Nazar değmesin, 10,000'i de görelim beraber...

Yorumlar

yavuzy dedi ki…
an itibariyle 1049 olmuşuz; tebrikler! serdanka, yeter bi dur artık açıp kapama modemi, bozacaksın!! :))

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.