Ana içeriğe atla

Sana dün bir tepeden baktım ...


Aziz İstabul !..

Benim de Ankara'ya dönmem ile Tayfanın İstanbul muhasarası sona ermiş bulunuyor. Bu kış kıyamette sırtımıza vuran güneşiyle bizi ısıtan payitahta selamlar olsun. Teşekkürler Aziz İstanbul; hem altın değerinde üç puan aldık senden hem de yürekler dolusu ilham. Şurası bir gerçek ki, sen kazanılmayı, uğrunda savaşılmayı ve ölmeyi kesinlikle hakediyorsun.

Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rüyada
Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende kalan...

En çok böyle görmeyi seviyorum boğazı; dertsiz, tasasız bir ruh hali, parıl parıl parlayan güneş, cebimde fazladan bir kaç kuruş... Hafta içi, mesai saati, trafik, susuzluk, kapkaç, tinerci vs. ile yeteri kadar haşır neşir oluyorken, bana en samimi, saf hallerini sunmasını seviyorum. Ne de olsa ben onu hep mazideki haliyle tanıyorum.

Masal başkentinde fazladan bir kaç saat geçirmek elbette güzeldi, ama iyi kalpli üvey annemizin bizleri beklediği aşikar. Dönüşü otobüsle yapmanın en güzel anlarından birisi belki de bir virajı dönünce bir ışık denizinden gözlerin kamaşmasıdır, şehrin uzandığı tepeler arasındaki düzlük ise belli ki bu annenin sıcak kucağıdır...

Şimdi ne var takvimde bizleri bekleyen? Evet, bir Ankara, sonra en güney, daha sonra en kuzey...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.