Ana içeriğe atla

Kimsenin İkinci Takımı Değiliz

 Dünkü maçta, muhteşem koreografi dışında gündem olan bir iki konu daha vardı; onlara dair de yazmak istedim. 

Öncelikle maç öncesi seremonide Adana Demirspor formasıyla GS'li oyuncuların önünde duran bir kardeşimizin ellerini kulaklarına götürerek yaptığı, Icardi gol sevinci hareketi... Demirspor formasıyla yapılan bu hareket hoş olmadı. Suçu onda aramak mümkün değil; içinde yetiştiği başarıya tapan ve 3 büyütülmüşlerin hegemonyasındaki popüler kültür çamuru, onu oradan çıkaramayan ailesi ve çevresi asıl suçlu. Pek çoğumuz yaşamı boyunca bu yoldan geçti. Umarım o da, yolu demiryoluna, oradan maviliklere çıkan herkes gibi Adana Demirspor zehrini aldıktan sonra başka arayışlardan uzak kalır.  

Sahaya çıkarken ona bu hareketi yapmasını telkin eden her kimse, bu kardeşimize iyilik değil kötülük yaptı; sadece ona da değil hepimize. Kentin kimliğini, kendi kimliğini başkalarına emanet kimselerden bize iyilik gelmez. Sahaya çıkmak için seçilmiş bu çocuğumuz, büyük ihtimalle kulüp içinde bir yetkilinin, belki bir yöneticinin ya da yerel siyasetten birinin yakını ya da oğlu. Varsa loca hakkı ya da kombinesi iptal edilmeli. Başkalarının bu hatayı yapmaması için örnek bir uyarı olmalı. Her hafta televizyon başında desteklediği takımını desteklemeye devam etsin; çocuğunu her hafta İstanbul'a Icardi izlemeye götürsün ama bize bulaşmasın. Biz (eski) Başkan'ın söylediğinin tersine kimsenin ikinci takımı olma derdinde değiliz. İstanbul'un iki yakasından iki ayrı takım tutulamıyorsa hem kentin takımı hem de bir İstanbullu desteklemek aynı derecede saçma. Sadece Adana Demirsporluyuz; Demirspor'un derdiyle dertleniyoruz...

Tabii dünkü maçta iki takım destekçisi pek çok kişi ya da belki sadece GS/FB taraftarları da bazen Demirspor forması giyerek bazen sivil biçimde oradaydı. Bilet alıp takıma para kazandırmaları işin en iyi yanı. Onun dışında  önlünü kaptırdıkları İstanbul sevdasını Demirspor sayesinde canlı izleyebildiklerinin de farkındalar. Tribün kültürünü, pankartı, marşı, koreografiyi beğenip, ortamlarda Demirspor'u övüp sonra İstanbul takımını desteklemek, en basit haliyle çocukça bir davranış. İki karakterli olmanın getirdiği psikolojik sorun boyutu da olası. Bu ülkede büyük takım değil, büyütülmüş takımlar var; 21. yüzyılın ortasına gelirken hala bunu anlamamış olmak da cahilce... Tüm bunlara rağmen o takımı destekleyecekseniz, bizim tribünümüzdeyken sessizce takılın. Sevinçlerinizi internet videolarında paylaşıp kendinizi rezil etmeyin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.