Ana içeriğe atla

Sezon Değerlendirmesi-III

 Bu sezon büyük oranda saha içiyle ilgilenmeye devam ettim ama tribün ve yönetim de bir yandan gündem yaratmaya devam etti. Kısaca değinmek gerekirse, yeni sezona yeni statta başlasak da uzun süre tam kapasiteye izin verilmemesi nedeniyle stadın beklenen ambiyans oluşmadı. Tabii ki birbirinin aynı tür statlarda taraftarlık farkını ortaya koymak gittikçe zorlaşıyor. Stadın yeni ve havalı olması, ruhu olacağı anlamına da gelmiyor ki çoğu yerde bunu gördük. 5 Ocak'ımızı özlemle anıyoruz... Bilet fiyatlarının artması ile taraftardan seyirciye doğru geçiş, bütün futbolu ele geçirmiş durumda.  

Tam kapasiteye izin çıktıktan sonra da beklenen sayılara ulaşmak hemen mümkün olmadı. Burada büyük oranda bilet fiyatlarının etkisi, stadın uzaklığı, ulaşımın ve park sorununun devam etmesi gibi unsurlar etki etti. Statta su satılmaması gibi sorunlar da çokça dile getirildi. Yine de sezon sonunda İstanbul'un büyükleri ve şampiyon yapılan Trabzon'dan sonra en yüksek seyirci ortalamasına ulaştık. 11.500 civarı ortalama ve yüzde 35'e yakın dolululuk oranıyla farkımızı ortaya koyduk.

Yeni sezon ve büyüyen tribünlerle birlikte tribüne de yeni bir dinamizm geldi; Maraton Üst eski taraftar ruhunu yaşatmak için pankart, bayrak ve koreografileriyle bu sene fark yarattı. Şimşekler Grubunun da yine kale arkasındaki gücü yerindeydi. Ancak tribüne yönelik cezalar, Demirspor'un gücünü durdurmanın en tipik yollarından biri olarak bu sene yine çokça devreye sokuldu.

Deplasman yasaklarının bütün sezon devam etmesi ise ayrı bir rezaletti. Demirspor taraftarının gücünü hissettirdiği yerlerden biri her zaman deplasmanlardır. Pandemi sonrası her yerde normalleşme devam ederken, gece müzik yasakları gibi gündüz de deplasman yasağı kalkmadı. 

Yönetim konusunda eleştirilerimizi yer yer dile getirdik. Hem yazılı hem sözlü görüşmeler oldu. Başkan hiç üşenmeyip Ankara Tayfası ile yemekli bir buluşma gerçekleştirip görüşleri doğrudan aldı. Her zaman söylediğimiz gibi Demirspor için zaman ve para harcayan herkese saygı duyarız ama Demirspor'un gücü de tribünden gelir. Bu gücü ne kadar sahaya ve saha dışına yansıtabilirsek o kadar iyi. Başkanları tribün seçmez ama seçilenler her zaman tribünle iyi geçinmiştir. Bu karşılıklı bir saygıdan kaynaklanır. Ne yazık ki sosyal medya ortamı bazen bu ilişkiyi zedeleyen bir noktaya evrilebiliyor.

Bu sezon Başkan'ın sırf soyadından dolayı Demirspor'un kollanacağını düşünenler için büyük bir hayalkırıklığı oldu. Tersine TFF ve hakem camiasına en sert eleştiriler bizim kanattan geldi ki bunun etkisini hakemler tarafından doğranarak gördük. Hemen her kulüp yönetiminin ticari veya siyasi bağlantıları, mevcut iktidar gücüyle temasları olsa da Demirspor sezon başında hedef tahtasına konmuştu. Yaptığımız transferler de buna etki etti. Ama Demirspor çökecek, batacak, düşecek diyenler çuvalladı. Batma çıkma düşme hemen herkes için halen en olası gündemdir. Ancak ipimizi daha ilk haftalarda çekenlerin yüzünün kızardığını pek sanmıyorum. 

Gelecek sezondan beklentimiz, doğru transfer politikalarıyla çok para harcamadan yine dengeli bir kadronun kurulması. Çok transferin değil iyi transferin etkili olduğunu artık herkes biliyor; bu çizginin yönetim ve transfer ekibi tarafından da paylaşıldığını düşünüyorum. O yüzden bu seneki hatalardan da ders alarak yine kulüp içi dengeleri korumak önceliğiyle çalışmalara devam etmek gerekiyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.