Ana içeriğe atla

Adana Demirspor:2 - Osmanlıspor:1

Küresel salgın nedeniyle verilen uzun aradan sonra ilk maçtan galibiyetle ayrıldık. Bu maçın zor olması normaldi. Bir nevi sezonun ilk haftası gibi... 6 maçlık kısa bir sezon olacak. İki teknik direktör değişikliği sonrası, artık oturmuş kadro içi ilişkilerle sanki hedefe kitlenmiş gibi bir havamız var. Verilen ara, ardından hazırlık süreci, bize iyi gelmiş gibi.

Ara öncesi son maçta, ilk maçta içeride yenildiğimiz Eskişehir'i deplasmanda yenmiştik. Öncesinde ise Akhisar maçı, kalpkırıcıydı. Son blog yazısında da o maça dair (takım içi dengeler ve yönetimin tek taraflı müdahaleleri) eleştirileri dile getirdim. Demirspor'un karanlık girdaplarında neler döndüğü belli olmuyor.

Bu seyircisiz maçta, Erkan Zengin'in de yokluğunda öne geçsek de 10 kişi kalıp beraberliğe düşünce sinirler gerildi. Rakip düşme potasında olunca onlar için 1 puan iyiydi. Ancak eksik olmamıza rağmen mücadeleyi bırakmayan takım, bu senenin  X faktörü Mehmet Akyüz'le sonuca gitti. 

Sonuçta Cumhuriyet'in takımı Osmanlı'yı yendi. 

Mehmet Akyüz bu sene ikinci yarıda takıma katılmasına rağmen 12 maçta 10 gol atıp 1.2 gol ortalamasına ulşatı. Bu kendisinin kariyer rekorları arasına giriyor. 2011'de Tavşanlı'da parlayıp daha sonra Süper Lig' te Rize'de gösterdiği ve geçen sene 1. Ligte Denizli'yi şampiyonluğa taşıdığı performans, bu sene bizde devam ediyor. Akyüz, ayrı bir yazıyı hak ediyor. 

Gelecek hafta yine içeride Giresun ile oynadıktan sonra deplasmandaki Erzurumspor maçı ile bu seneki kaderimiz netleşecek. Takımdaki havanın olumlu yönü ile rakiplerin bu haftaki gibi kaybettiği puanların birleşmesi bize ilk 2'de Süper Lig'e taşıyabilir. Açıkçası benim için play-off başarı değil; bakalım neler olacak, göreceğiz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.