Geçen hafta son 5 dk.da 2-0'dan 2-2'ye gelen Boluspor maçı can sıkmıştı ama bu hafta gelen deplasman galibiyeti, yukarı giden ivmeyi devam ettirdi. Hele ki ilk 10'daki takımlardan sadece Demirspor'un kazandığı garip bir haftada gelen galibiyet büyük anlam taşıyor. Arka arkaya gelen galibiyetlerle hızlı bir şekilde playoff potasına girdik ilk 2 ile fark oldukça azaldı. Haftaya Adana derbisi öncesi oldukça moral kazandık. Devre arası transferleri tutmuş görünüyor, transferler Tarık Çamdalı ile devam etti hafta içi. Aosman'ın form kazanmasıyla hücum hattı iyi işliyor. İlk devrede 2 gol attığımız 3 haftada bu kez 11 gol attık. 6 maçta gol atamamıza rağmen ligin en çok atan takımı olduk ve lider Hatay'la birlikte en iyi averaja sahibiz.
Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu. Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar. Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek. Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta
Yorumlar