Geçen hafta son 5 dk.da 2-0'dan 2-2'ye gelen Boluspor maçı can sıkmıştı ama bu hafta gelen deplasman galibiyeti, yukarı giden ivmeyi devam ettirdi. Hele ki ilk 10'daki takımlardan sadece Demirspor'un kazandığı garip bir haftada gelen galibiyet büyük anlam taşıyor. Arka arkaya gelen galibiyetlerle hızlı bir şekilde playoff potasına girdik ilk 2 ile fark oldukça azaldı. Haftaya Adana derbisi öncesi oldukça moral kazandık. Devre arası transferleri tutmuş görünüyor, transferler Tarık Çamdalı ile devam etti hafta içi. Aosman'ın form kazanmasıyla hücum hattı iyi işliyor. İlk devrede 2 gol attığımız 3 haftada bu kez 11 gol attık. 6 maçta gol atamamıza rağmen ligin en çok atan takımı olduk ve lider Hatay'la birlikte en iyi averaja sahibiz.
Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...
Yorumlar