Ana içeriğe atla

Şampiyon Takımın Ruhu

Şampiyon kadrodan en son olarak Şener de ayrıldı. Erçağ'dan sonra Şener'in de ayrılmasına çok üzüldüm. Yıllar sonra gelen şampiyonluğun en önemli oyuncularındandı neticede. Futbol hayatında kendisine başarılar dilerim.

Onun da gitmesiyle sanırım Rıdvan'dan başka sürekli olarak kadroda kalan olmadı. İlhan Aydoğdu gitti, geri geldi. Altyapıdaki oyunculardan da şampiyon olduğumuz seneden kalanlar vardır elbette.

Yalnız "şampiyon takımın ruhu" dediğim şey gerçekten varsa, bu şampiyon takımda yer almak, antrenmana çıkmak, fiziken burada olmaktan daha fazla bir şey. Birbirine kenetlenen insanlar olmakla ilgili daha çok. Bir kişinin savaşçı ruhu yeterli gelmez. Bir çok ruhun savaşmaya karar vermesi ile, büyüyen bir ruh ile şampiyon olunabilir.

Demirspor böyle büyük bir ruhu üç - dört senede adım adım eritti, küçülttü. Hani plansız, programsızız diyoruz ya, hakikaten öyleyiz. Bırak on - on beş yılı, bir ay sonrasını planlayamıyoruz. Söze gelince "Demirspor büyük camiadır, büyük bir değerdir, Adana'nın markasıdır" nakaratını tekrarlıyoruz. Yahu, bir marka bu kadar örselenir mi, markaya bu kadar zarar verilir mi?

Gerçi, Türkiye'nin dünyada kaç markası var ki, Adana Demirspor bir marka olsun, olabilsin, peh!

1940'ta kurulmak, Türkiye Şampiyonluğu, yıllarca süper ligde yer almak, efsane futbolcular yetiştirmek vs. bu takımı marka haline getiremediyse bundan sonra Allah aşkına Demirspor markasından bahsetmeyin.

Şampiyon takımın ruhunu muhafaza edemediniz, şampiyon kadroyu muhafaza edemediniz, güçlendirmek kolayken başa dönmeyi tercih ettiniz.

Örneğin altyapıda Erçağ'ın, Şener'in futbolcu yetiştireceği, Erman Özgür'ün kulübede olabileceği bir yapı yaratsaydınız...

Başaramasaydık bile en azından "denedik" derdik. Sadece sizin değil, hepimizin icraatı olurdu bu.

Şampiyonluk ruhu, şampiyon takımın ruhu yaşardı.


Bazen bu başkanlar, yöneticiler hakikaten Demirspor sevdalısı mı diye kendi kendime soruyorum. Demirsporlu'nun Demirspor'a ettiğini kimse etmemiştir, muhtemelen de edemez...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.