Ana içeriğe atla

Olimpiyat Adaylığı

Olimpiyat ruhunu taşımayan bir zihniyetin yönetiminde oyunlara aday olduk ve kaybettik. Irkçı yorum yapan sporcularına sahip çıkan, doping kullanımını engelleyemeyen, kadın-erkek ayrı havuz yapma planları kuran, imar işlerini TOKİ bakış açısının ötesine taşıyamayan bir iktidarın "güvencesi"ne ne kadar güvenilebilirdi. Olimpiyatların Türkiye'ye verilmemesine sevinenlere Spor Bakanı kına önerdi. Her şeyi yapmaya muktedir olduklarını sananların vereceği tipik bir tepkiydi. Hiç bir oyun başarısı olmayanların binalarıyla övünerek oyunlara talip olmasından başka bir şey beklenemezdi. Bu da zaten bizim niye olimpiyat yapamayacağımızın bir göstergesi olarak kayıtlara geçti.

Olimpiyatı istemeyenler, oyunların kendisine değil sırf ev sahipliği yapmak için uydurulan yalanlara karşı çıkıyor. Olimpiyat yatırımı diye yapılan işlerin, kentlerin ekonomilerini nasıl çökerttiğini, kentsel dönüşüm adıyla kimlere nasıl rantlar yaratıldığını bildikleri için olimpiyata şüpheyle yaklaşıyorlar. Ev sahipliği için sunulan planların nasıl hayal ürünü olduğunu ve bunu da nasıl duygusal sosla sunulduğunu gördük. Bir türlü duyamadığımız barış-dostluk-kardeşlik şarkılarıyla 16 dk.da ulaşılan oyun alanları, hayatımızı gün geçtikçe zehir eden, bizi her geçen gün savaşa yaklaştıran, tek bir dost komşumuzun kalmadığı bir gerçekliğin içinden rüyadan ziyade kabus gibi görünüyordu.

Olimpiyat farklılıkların birlikteliğini ve kazanmayı değil yarışmayı içerir. Halbuki bizimkiler, kendilerinden olmayanı yok etmek, kendine boyun eğmeyeni hain ilan etmek, kazanmanın her türlüsünü mübah saymak üzerine kurdukları siyasetleriyle ancak Laff A Lympics çizgi filmindeki Gerçek Kötüler kadar sempati toplayabilirler bizim gözümüzde.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.