Ana içeriğe atla

Demirsporla Birlikte Kaybetmeyi Sevdim

Tayfamızdan Oğuzhan çok duygulu yazmış Bolu deplasmanını. Bir not ekleyeyim Oğuzhan, Türkiye'de kaybederek büyüyen tek takımdır belki de Demirspor, doğru adresteyiz.
 
İlk yazım olmakla birlikte kısa bir deplasman yazısı da benden olsun…
 
Tayfamızla birlikte otobüse atlayıp gittiğim ilk deplasman geçen yıllardaki Kızılcamam deplasmanıydı (daha önce metroya atlayıp gittiklerimizi saymıyorum). Karlı Ankara kışlarından bir tanesiydi. O güne dair unutmadığım en güzel şey mola vermiştik ve soğuk bir havada Apo abinin molada ısmarladığı içimi ısıtan sımsıcak çaydı. O gün Kızılcahamam da maç oynanmamıştı. Nasıl oynansın saha buz pateni pisti gibiydi. Ve geri döndük ertesi gün rahatsızlandığım için gidememiştim geri Kızılcahamam’a…
 
Her neyse, Bolu deplasmanı başkaydı benim için. Fikstür belli oldu ilk hafta Bolu ve içim kıpır kıpır… Geçen aylarda bayram tatilinde memleketteyken bile gün saymaya başlamıştım. Garipti ve bu heyecanımı etrafımdakilere anlatabilmek ne mümkün. Onlar Mavi ile Lacivert aşkın ne demek olduğunu bilmiyorlardı ki. Sırf deplasman için ne zamandır ertelediğim ve almak istediğim yeni formamı o günlerde aldım. Günler geçti hazırlanmam gereken bir sınav olduğu için Ankara’ya döndüm ve Bolu için gün saymaya başladım. 10 gün 5,4,3 derken yarın deplasman için saat 15.00’da sıhhiyedeki o büfenin ordayız yazısı… Çok acayip bir heyecan vardı içimde. Sabah erkenden kalkıp kursa gittim ve saat saymaya başladım. Gözüm sürekli saatteydi ve o an geldi koşar adım eve geldim formamı giydiğim ve atkımı aldığım gibi evden çıktım. Heyecanlıydım ve sürekli Musa arkadaşımla irtibat halindeydik. Ve yola koyulduk…
 
İnanın içimde skor namına en ufak bir beklentim yoktu. Yer yer besteler söyleyerek ilerledik yolumuza. Ve daha yolculuğun ortalarına yakın malumunuz yolda kaldık. Bence iyi ki de kaldık.Çok ayrı bir hava kattı serüvenimize o anlar. Yürüdük yollarda besteler söyleyerek, Mavi Şimşek diyerek.Kamyon şoförleri, otobüs yolcuları ve yolda kalan bir sürü insanla muhabbetimiz oldu ve hepsi gülümseyerek şans dilediler ve destek oldular bu anlamlı yürüyüşümüze. Ama bu arada maça yetişir miyiz endişesi de içimiz de yok değildi hani.
 
Sıkıntılı durumdan kurtulduk, yola devam ettik... Ve sonunda varmıştık Bolu’ya. Bana göre abartılı emniyet kontrollerinden sonra son anda stada ulaştık. Koşturmaca içinde yerimizi almaya çalışırken pankartımızı arkadaşlarla birlikte ben de asmakla görevlendirildim. Görevlendirildim diyorum çünkü benim için gurur dolu anlardı o anlar. ’’Gurbette Demir Gibiyiz’’ ve ‘’Yıkıla Yıkıla’’mız staddaki yerini aldıktan sonra biz de koyulduk var gücümüzle Şimşeği desteklemeye… 69.dakikada ‘’BEKİR ÇINAR’’ pankartımız ellerimizde yükseldi ve elden ele dolaştı bize ayrılan küçük ama bizim için sınırları olmayan bölümde.
Maç sonunda yenildik. Son düdük geldiğinde skor olarak üstün olsaydık daha güzel olabilirdi ama tekrar belirtim skor umrumda değildi. Çünkü yenildik ama biz kaybetmedik. Hocamızı çağırdık ve Mavi formanın emanetçileri de geldi yanımıza. Onlara ne kadar güvendiğimizi belirttik. Ve o staddaki son sözümüz ‘’her zaman her yerde en büyük ŞİMŞEK’’ oldu… Bu yüzden, biz kaybetmedik…
 
Gittiğim ilk Adana Demispor maçında da skor olarak geride bitirmiştik o maçı. Ve ben o gün gerçek anlamda tanışmıştım bu sevdayla. İçimdeki duyguların binlerce kişi tarafından dile gelmiş haliydi. Herkesin kaybetmişlikleri vardır bu hayatta ve ben en çok Demirsporla birlikte kaybetmeyi sevdim…
 
Saygılarımla…

Yorumlar

yavuzy dedi ki…
Eline sağlık Oğuzhan.
oguzhan dedi ki…
teşekkür ederim abi

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.