Ana içeriğe atla

Sezona Dair #2

2012-2013 sezonu Adana Demirspor taraftarının daha önce hiç olmadığı kadar net  ve cepheden yönetime karşı olduğu bir sezon olarak tarihe geçti. Demirspor tribününün örgütlü güçleri açıktan yönetim konusunda tavır aldılar ve süreçte etkili oldular. Esasen bu öteden beri istenen bir tavırdı.

Önce kongrede Aydoğdu'yu destekleyen Şimşekler Grubu ile Gökoğlu'nu destekleyen ADS-DER arasındaki gerilim, sonra bu iki adayın çekilmesinden sonra kongrede başkan seçilen Önde Serin'in "taşeron yönetim" sıfatıyla istifasının istenmesi, bunun için Adana'da yapılan büyük yürüyüş, bu yürüyüşe yönetimin verdiği küçültücü tepkiler ile olaylar büyüdü. Hazırlık kampı biterken Güvenç Kurtar'ın ayrılması ile birlikte, ligin ilk haftaları tam bir umutsuzluk havasında ve düzenli "yönetim istifa" sesleri ile geçti.

Bu süreçte belki istifa beklentileri karşılanmadı ve yönetim gitmedi ama Demirspor taraftarının, kolaylıkla yönetilebilen-yönlendirilebilen bir kalabalık olmadığı, tersine bilinçli bir güç olduğu tasdiklendi ve Demirspor taraftarının huzursuzluğunun üstüne kurulmuş bir başarının gelmeyeceği açıkça görüldü.

Mustafa Uğur ve Adanaspor galibiyetiyle başlayan süreçte istifa sloganı artık kullanılmasa da yönetime destek de verilmedi ve tavır değişmedi. Yıl boyunca, taraftarlar yönetim ve Belediye'den otobüs istememek için pek çok deplasmana gitmedi. Yıllardır uzak olduğumuz 1.lig'te Demirspor taraftarının deplasmanını görmek isteyen pek çok kent, bizden mahrum kaldı. Adana'dan organize ilk deplasman ikinci yarının başlarında Konyaspor maçı oldu. Son maç olan Samsun'a da uzak olmasına rağmen hatrı sayılır bir ekip gitti. Bunların dışında yine grup eksenli kişisel gayretlerle gidilen deplasmanlar oldu. Trabzon deplasmanı da bunlardan biri olarak hatırlatılmalı. Karşıyaka'da da gruptan isimler tribündeydi.

Ankara Tayfası, hiçbir zaman kalabalık olma kaygımız olmadığı için, bazen bir kaç kişi bazen bir minibüs, her zaman gibi kendi imkanlarıyla, gidebildiyse deplasmanlara gitti ve pankartlarımızı statlara astı. Boluspor, uzun bir yol hikayesiyle bu sezonun başlangıcıydı. Birkaç hafta sonra Kayseri'de yine yerimizi almıştık. Ardından Tavşanlı maçı için organizasyon yapıldı. Kartal ve Samsun deplasmanlarında da organize bir şekilde yerimizi aldık.

Şimşekler Grubu le pek çok konuda olduğu gibi temas içindeydik; ilk haftalardan itibaren grubun kendi imkanlarıyla maça gitmesini destekledik ve Demirspor taraftarının deplasmanlarda yerini alabilmesi için görüşlerimizi ilettik. Yaklaşan kongre konusunda da yine temaslarımız, görüş alışverişimiz sürüyor. Demirspor taraftarı, bir kez daha yönetimin gidişatında söz sahibi olmak ve camiayı belli kişilerin eline bırakmamak için tavır almaya devam ediyor. Bu tavır, eleştirilir, tartışılır ama taraftarın sadece tribünde değil kongrede de gücünü göstermesi açısından gerekli bir durum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.