Ana içeriğe atla

Ramazan 5 Kurşunlu

1981 doğumlu Ramazan Kurşunlu, kariyeri boyunca kalburüstü takımlarda forma giydi. Altay'da futbola başladı;, Beşiktaş'ta zirveye çıktı; sonra Diyarbakırspor, Karşıyaka, Ankaraspor, Rize... Birçok oyuncu gibi, kariyerinin sonunda Demirspor'a yolu düştü. (Türk futbolunun Katar'ı mıyız?)

Gençlik zamanları; daha Demirspor'u mahvetmeye çok var!

Ne yazık ki kariyerini çok kötü noktalıyor Ramazan. Bu sezon oynadığı 8 maçta 18 gol yerken, bunların ikisinde 5'lik oldu! Daha önce böyle bir sezonu var mı diye, hızlıca baktım TFF profiline ancak göremedim.

8 maçta, iki kez 5 yiyen Ramazan; kariyerinin sonunda yolu buraya düşen her futbolcu gibi, sen de Demirspor'a zarar veriyorsun! Tabii ki seni bu takıma getirenler de öyle...


Kaderimizi... belirledin!

Bundan sonra senin lakabın Ramazan "5" Kurşunlu olsun. Senin yediğin golleri A2 takımımızın kalecisi yeseydi, bu kadar üzülmezdik. Onun -Emre Selen'in- böyle bir şansı dahi olmadı!

Ha bu arada, Şener'in neden kesik yediğini anlayan var mı?


Yorumlar

aLisqo dedi ki…
Bir çoğumuz izlemişizdir Angelina Jolie'nin Fox isimli karakterini canlandırdığı ve başrolde oynadığı Wanted filmini.. Öyle bir sahnesi vardır ki Fox bir kurşunla birden çok insanı öldürmektedir..

Seni de Fox'a benzettim ben Ramazan. Fox bir kurşunla onlarca kişiyi, sen ise 5 gol ile tabir-i caizse 5 Kurşun ile binlerce kişiyi öldürdün, binlerce kişinin umudunu körelttin.

Artık sende diğerleri gibisin
Ramazan 5 Kurşunlu. Ellerin kirlendi bir defa..
coulibaly dedi ki…
Ben çok fazla suçu Ramazan'a bulmuyorum. Bu adam yıllardır yediği saçma sapan gollerle hatırlanıyor. Futbolun biraz içinde olan biri Ramazan'ın her an takımı aleyhine hata yapabileceğini bilir. Ama bizim hoca rotasyon yaptım demek için anlamsız bir şekilde Şener gibi bir kalecimiz varken, Ramazan'ı tercih ediyor son 3 haftadır. Bence ne Şener'i anlatmaya gerek var ne de ramazan'ı. Erçağ'ın da neden yedekte oturduğunu anlamıyorum. Dün Özgür 2. yarı orta sahayı geçecek hali yokken ona göre daha diri ve defansif yönü kuvvetli Rıdvan neden çıktı onu da anlayamadım hem de 4-3 öndeyken. Abdulkerim Durmaz, Ali Güneş gibileri gittiğinde çok sevinmiştim. Mustafa Uğur gittiğinde de çok sevinecem. 'Koyduk mu' tezahüratı için kişisel görüşüm; bizim çok güzel tezahüratlarımız var kendimize ait başka tribünde olmayan, başka tribünlerin bizden çaldıkları tezahüratlarımız var. Neden her takımın kullandığı tezahüratı kullanıyoruz anlamıyorum hem de maçın 15. dakikasında.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...