2007 yılından bu zamana kavgayla dövüşle Demirspor'a bir şeyler katmaya çalışıyoruz. Sonuç almanın, değiştirmenin bu kadar yıpratıcı olduğu camianın çok ama çok az olacağını düşünüyorum. Demirspor'a bir şeyler vermeye çalışırken, kendimizden yitiriyoruz. Hayallerimiz var çünkü. O hayallerin peşinden koşarken 2.900 yazıya, 500.000 sayfa görüntülemesine ulaşmışız. Hayallerimiz de bu kadarcık olsun gerçekleşti mi? Her şey kötü diyemem, her şey ilk günkü gibi de diyemem ama maalesef iyi şeyler çoğunlukta demem de mümkün değil.
Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük. Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu. Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!
Yorumlar
Yönetim tarafından bakılacak olursa; "sizi kim satın aldı? (Adana'da para bir meta olarak birçok ortamda kullanıldığından biz de elbet paraya tamah ederdik nasıl olsa onların gözünde)", "siz Demirspor için ne verdiniz", "Demirspor'a zarar veriyorsunuz?", "Demirspor ile ilgili takıma en ufak zarar veren anasını da satar" gibi beylik söylemleri bize yönelterek mükafatımızı artıran camianın yüz akı yöneticiler de kalbimizde ayrı bir yer tutmaktadır.