Ana içeriğe atla

2.900 - 500.000

2007 yılından bu zamana kavgayla dövüşle Demirspor'a bir şeyler katmaya çalışıyoruz. Sonuç almanın, değiştirmenin bu kadar yıpratıcı olduğu camianın çok ama çok az olacağını düşünüyorum. Demirspor'a bir şeyler vermeye çalışırken, kendimizden yitiriyoruz. Hayallerimiz var çünkü. O hayallerin peşinden koşarken 2.900 yazıya, 500.000 sayfa görüntülemesine ulaşmışız. Hayallerimiz de bu kadarcık olsun gerçekleşti mi? Her şey kötü diyemem, her şey ilk günkü gibi de diyemem ama maalesef iyi şeyler çoğunlukta demem de mümkün değil.

Yorumlar

yavuzy dedi ki…
"objektif değilsiniz", "kimin adamısınız?", "ukalasınız", "bizi solcu gösteriyorsunuz", "paranız varsa gelin siz yönetin", "çok biliyorsanız siz yönetin", "adana demirsporun kurucusu gibi davranıyorsunuz", "demir çekirdeksiniz", diktasınız", "parası olmayan deplasmana gitmesin"cisiniz-"samimiyete gel!" ... gibi tanımlamalar bu süreçte duyduğumuz övgü dolu sözlerdi!
Onur BİÇER dedi ki…
"Siz Adana'ya nasıl geleceksiniz", "uzaktan ahkam kesmek kolaydır", "Adana'da işler öyle yürümüyor" gibi kibar tehditlerin yanı sıra küfürlerle, göz dağları ile bizleri baş tacı ettiklerini unutmayalım.

Yönetim tarafından bakılacak olursa; "sizi kim satın aldı? (Adana'da para bir meta olarak birçok ortamda kullanıldığından biz de elbet paraya tamah ederdik nasıl olsa onların gözünde)", "siz Demirspor için ne verdiniz", "Demirspor'a zarar veriyorsunuz?", "Demirspor ile ilgili takıma en ufak zarar veren anasını da satar" gibi beylik söylemleri bize yönelterek mükafatımızı artıran camianın yüz akı yöneticiler de kalbimizde ayrı bir yer tutmaktadır.
Unknown dedi ki…
bu kadar övgü almışsınız bir bende yereyim!! yaklaşık 1 yıldır takip ediyorum sizi sevgili arkadaşlarım benden küçüksünüz biliyorum ama yinede arkadaşlarım demek istiyorum izninizle bence şimşekler gurubu ile birlikte demirspor taraftarlarının gurur kaynağısınız bu sitede yazılanların yarısı gerçekleşseydi zaten çok başka bir kulüb olurduk.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir