Ana içeriğe atla

Adana Derbisi #5: Gönüllerin Mühürlendiği Mekan

Mustafa Uçar'ın (mustava) Adana Futbolu kitabında "Gönüllerin Mühürlendiği Mekan: 5 Ocak Stadı" başlıklı yazısından bir bölüm; stattaki "Biz Kardeşiz" yazısının hangi zihniyet tarafından silindiğine dair tarihe not:

"Bugün Adana'da şehrin takımlarından birisini tutan herkesin hikayesi birbirine benzer. Hikayelerinde genellikle babaları, çoğunlukla bir akrabaları, bazen mahalleden bir büyükleri hikayenin kahramanını daha küçücükken ellerinden tutup o büyülü atmosferde maç izlemeye götürmüştür. ... Bir müddet daha birileri tarafından 5 Ocak'a götürülen kahramanımız yaşının büyümesiyle artık kendi başına maça gitmeye başlayacak, zamanın ilerlemesi ile deplasman kovalayacaktır. (...) Hele ki ilk gidilen maçta, tutulan tarafın galibiyeti artık taraftarlık mührünün kalbe basılması gibidir, yıllar geçse de kırılıp atılamaz.

İşte Adana'da insanların gönüllerinin mühürlendiği mekan 5 Ocak Stadı'dır. Birçok hikayenin başladığı yerdir. (...) Bu stad Adana'da futbolun mabedidir. (...) Adana'da maratonun müdavimleri Türkiye'nin en cefakar taraftarlarındandır. Gece maçlarının henüz oynanmadığı yıllardan bugünlere, Adana sıcağının en vahşi hallerine maruz kalan bir taraftar tipolojisidir maratoncular. Bir de bu grubun yaş ortalamasının  yüksek olduğunu bir kısmının maça gelmeden önce-maçtan sonra en yağlı tarafından yemekleri mideye indirdiğini, alkolün ve asabiyetin had safhada olduğunu, en nihayetinde takımının yıllardır özlediği başarıların uzağında olduğunu düşünürsek, 5 Ocak maratoncusunun yaşam ömrü ile ilgili çıkarımlarda bulunabiliriz. (...)

Maraton tribünü ile ilgili bir ayrıntı da Adanaspor'un A.Ş. statüsüne geçmesinden önceki hali ile ilgilidir. (...) Maraton tribününün tam ortasında iki takımın renklerinin tam birleştiği noktada 'Biz Kardeşiz' yazısıydı. 'Biz' kelimesi mavi-lacivert, 'Kardeşiz' kelimesi turuncu-beyaz yazıyordu. Stadın Adanaspor'a kiralanması ile stadın mavi lacivert kısımları turuncu beyaza boyandı, bu arada elbette 'Biz Kardeşiz' yazısı da silindi gitti."

(sayfa: 246-249)

Yorumlar

Unknown dedi ki…
çok anlamlı bir yazı olmuş mustafa beyi tebrik ederim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir