Ana içeriğe atla

2012'de Blog


Yine bir yılın sonuna geldik. Geçen yıl olduğu gibi genel gidişatımıza bir bakış atayım dedim:

2012, Şampiyonluk senesi olarak tabii ki zihinlere yer edecek; hep hatırlanacak. Kimsenin aklında yokken son birkaç maçı kazanıp playofflara kalmak; ardından mucizevi Balıkesir ve Bugsaş maçları ve tarihi Fethiye galibiyeti ile Mayıs sonu bizim için rüya gibiydi. Blog, en çok ziyaretçisini de bu dönemde aldı. Aslında ikinci yarının başı, Mart-Nisan ayları da aynı derecede sıkıntılı ve sinirliydik takıma karşı. Yıl içinde çok derin dalgalanmalar yaşadık. Ardından Haziran'daki yönetim ve kongre krizleri ile şampiyonluk keyfini yaşayamadan yine dert-tasa dolu günler geçirdik. Bu süreçte de yine genel gidişata temkinli yaklaşımımızı sürdürdük; olayları farklı boyutlarıyla görmeye çalıştık. Blog olarak geçen 4 yıldan bu yana farklı çizgimizi koruduğumuzu düşünüyorum. Tabii ki yeni sitelerin, blogların açılmasıyla bilgi ve yorum farklılıkları arttı. Daha önce sadece bizi takip edip yorumlarımız merak edenler, artık farklı mecralardan bilgi-yorum alabiliyor. Buna karşın günlük 250-350 bandında tekil ziyaretçi durumu bu yıl da devam etti. Aylık 8,800'den aşağı düşmedi ziyaretçi sayımız. Herhangi bir öncülük ya da zirve iddiası olmayan, sadece kişisel yorumlara dayanan bir siteye gösterdiğiniz ilgi için teşekkürler...

Tüm Demirspor camiasına mutlu bir yıl diliyorum. Umarım bu yıl geçen senekilerden daha az sıkıntı, daha çok mutluluk yaşarız.

İyi yıllar...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...