En son Erçağ için yazmıştım; bu kez sıra Şener Özcan'da. Demirsporlu'nun ihtiyaç duyduğu, özlemle beklediği sembol isim, simge isim, peşinden gidilesi futbolcu kervanına bu kez hiç beklenmedik bir yerden -kaleden gelen destek... Evet, Şener de iki yıllık performansıyla gözbebeğimiz olma yolunda ilerliyor.
Futbola Ankara'da Tigemspor'da başlayan Şener Gençlerbirliği'nin altyapıına geçiyor, sonra G.Birliği'nin pilot takımı olan Hacettepe'ye kiralık gidiyor. Ancak ilk kez 11'e Bozüyükspor'da çıkıyor, 2008 baharında, iki maçta. Ardından 2009'da Kastamonuspor'da şampiyonluk mücadelesi veriyor. (Biz onu Cebeci'de Ankara Demirspor'a karşı oynadığı bir maçta izlemişiz) Kastamonu play-off'larda elenirken o Hacettepe'ye geri dönüyor ve 2010'da küme düşen takımın kadrosunda yer alıyor; çoğunda yedek olsa da 8 maçta 11 şanı buluyor. Sonraki sezo Hacettepe'nin asıl kalecisi oluyor ilk devre ardından devre arasında bize geliyor, Metin Aktaş'ın yedeği oluyor. O devre sadece play-offların garantilendiği Pendik maçında 11'de çıkıyor. 2011-12 sezonuna Türkiye Kupası kadrosunun kalecisi olarak başlıyor ancak Metin Aktaş'ın sakatlığı ile 11'e geçip efsaneleşecek Denizli play-off'larında kaledeki yerini sağlamlaştırıyor. Bugsaş karşısında kurtadığı ve attığı penaltıyla şampiyonluktaki payını kayıtlara sıkıca kazıyor.
Şener, penaltı yıldızlarına bir taneyi de bu hafta G.Antep Bld karşısında ekledi. Kurtardığı onca top da cabası. Bu seneye Ramazan'ın yedeği olarak başlamıştı ama kader! yine bir sakatlık sonrası bizi onun ellerine emanet etti. İyi ki de oldu. O taraftara güven veriyor. Takıma güven veriyor. Bizi avuçlarının içinde koruyor, kolluyor.
Var ol Şener, ellerin dert görmesin!
Yorumlar