Ana içeriğe atla

Güvenç Kurtar ve Transferleri

Yeni teknik direktör Güvenç Kurtar, önceki takımlarda yarattığı düzen, menajerlerle ilişkisi ve getirip götürdüğü futbolcularla güven vermiyordu. Güvençsizliğimiz, faaliyetlerine başladı; menajerler, mutlu mesut... Geçtiğimiz hafta yeni transferler gündemiyle geçti; imzalar atıldı; bugün de kampa gidildi. Sanal alemin gündeminde bu isimler var.

Yeni/eski yönetime dair güvensizliğimizin ilk nedeni de plansız-programsızlığı, neye ne kadar para harcadığına/harcayacağına dair hiç bir açıklamanın olmamasıydı. Hala bu beklentimizi karşılayan bir girişim olmadı. Önder Gökoğlu ve yönetimi, daha fazla borca doğru yol alıyor.

İki güvensizlik birleşince yeni transferlerin analizine dair yorum yapmanın ilk aşamada etkisi olmayacaktır diye düşünüyorum. Gelenlerin artıları-eksileri muhakkak vardır. Ancak disiplinli, doğru düzgün adımlar atan bir yönetimin, onu destekleyen taraftarın olmadığı bir düzende iyi futbolcu da iş yapmakta zorlanır.

Bu belirsizlik düzleminde görünen o ki liglerin ilk birkaç haftasında gelecek sonuçlara göre takımın/camianın huzuru ve disiplini konusunda bir fikrimiz olacak. İşler iyi başlarsa, eleştiriler azalabilir. Ama kötü bir başlangıç, zaten gergin olan sinirleri daha da gerecek ve sesleri yükseltecektir.

Oysa ki kampın ve fiilen yeni sezonun başladığı şu günlerde, detaylı bir basın toplantısı ile eleştirilere cevap verilse, transferlerin bütçesi açıklansa, bundan sonraki adımlara dair bir bilgi verilse fena mı olur? Tersine yönetim, yerel basın eliyle yaydığı transfer haberlerini kullanarak eleştirileri ve protestoları savuşturmaya çalışıyor.

Gündemi boğan futbolcu isimleri, eleştirileri sessiz kılmayacak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.