Ana içeriğe atla

Fare, İnek ve Kedinin Öyküsü

Yanlış hatırlamıyorsam bu öyküyü daha önce de blogda anlatmıştım. Bir hatırlatma maksadıyla da olsa yeniden anlatıyor olmam Demirspor'da değişimin çok yavaş olduğunu ortaya koyuyor maalesef.

Buz gibi bir havada aç bir fare yorgun ve üşümüş bir halde yemek arıyormuş. Aynı hava şartları aç kediyi de olumsuz etkilemiş. Karşısında fareyi görünce yemeğini çıkardığını düşünerek başlamış fareyi kovalamaya. Fare son gücüyle ölmemek için koşarken karşısında ineği görüvermiş. Yalvarmış ineğe. Kedinin kendisinin peşinde olduğunu söylemiş ve onu saklayıp kurtarmasını istemiş. İnek de bunun üzerine farenin tam üstüne dışkısını yapmış. İneğin dışkısının altında kalan fare gözden kaybolmuş ve kedinin yemi olmaktan kurtulmuş. Öte yandan dışkının sıcaklığı ve kedinin gittiğini düşünmesinin etkisiyle fare kendisine gelmiş, canlanmış ve kaldıramadığı kuyruğu dimdik olmuş. Dimdik olunca da kuyruk dışkının dışına çıkmış, bunu fark eden kedi de yemini affetmemiş ve karnına indirmiş.

Almamız gereken dersler:

1-Size her pislik atan size kötülük etmiyor olabilir. (Sayın Yönetim, çekilmenizi isteyen ben ve benim gibilerin amacı belki size pislik atmak değildir de Demirspor'u ve sizleri kötü gidişten kurtarmaktır.)

2-Sizi pislikten her çıkaran da size iyilik yapmıyor olabilir. (Değerli Yönetim, sizlere olan eleştirilerimize karşı sizi umarsızca destekleyenler belki de gerçekleri görmenizin önüne geçerek, sizi aslında uçuruma sürükleyenler olabilir.)

3-Boğazınıza kadar pisliğe batmışken kuyruğu dik tutmanın da anlamı yoktur. (Saygıdeğer yönetim, ortaya koyamadığınız bütçe, plan ve projelerin yanısıra, taraftar desteğini de yitirmiş durumdasınız. Geçmişiniz ve uygulamalarınız güven vermiyor. Taraftarın çok değer verdiği hoca ile -belki de haklı olarak- yolları ayırdınız. Ortamı yumuşatma adına girişimde dahi bulunamıyorsunuz. Kombine satışlarına bunca az destek varken güvenmeyin. Ama doğru ama yalan 10 milyon TL'lik karşılıksız kaynak vaadinin kulüpten içeri girmesini daha iyi bir şey ortaya koyamadan engellediniz. Kentin mülki amirlerinin size destek olmadığı söyleniyor. Yani sıkıntınız boğazınıza kadar gelmiş durumda. Bu ahval ve şerait içinde kuyruğunuzu dik tutmaktansa çekilmeniz en sağlıklısı olacaktır.)

Gelin bari bu kez dikkate alın ve çekilin. 

Yorumlar

coulibaly dedi ki…
Ö. serin'in yönetiminde Para yok, somut proje yok, hepsinden önemlisi karakter de yok, değişen hiç birşey yok. Daha kongre sonunda ki ağızdan çıkan ilk laf vali ve belediye başkanından maddi destek beklentisi. Önceki yönetimin uzantısı, kukla olan bu yönetimde yine dilencilik var, Ali Cengiz oyunu yapıp koltuğa yapışma var. Ama hepsinden önemlisi kendilerine karşı büyük bir taraftar nefreti var. 5 Ocak'ta kötü sözler duymak istemiyorlarsa, istenmeyen olayların yaşanmaması için, geç olmadan kişisel çıkarlarını, egolarını bir tarafa bırakıp daha fazla zarar vermeden GİTSİNLER. Adana Demirspor halkındır, taraftarındır her zaman. Halkı karşısına almadan, yol yakınken Dönsünler.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.