Birader, memlekete hoşgeldin!
Okuduk, duyduk bu aralar bizim hemşehrilere dert çektiriyormuşsun...
Çek çek bitmedi. Şimdi de gökten düşüyormuşsun. Kılıktan kılığa girdin, kadınlarla hep iyiydin. Aslında pek hazzetmeyiz senden. O soğuk İngiliz'in, sıcak Amerikan rüyasını gerçekleştirmesi bizim dünyamıza çok uzak. Haksızlıklara karşı çıkmayı, senin beyaz teninden değil, Yılmaz Güney'in kavrukluğundan öğrendik.
Bak üstadla aynı topraklardasın. Demiryollarında ter akıtıyormuşsun. Sana inanmamız için bir fırsat...
Kasım Gülek Köprüsü bizim canımızdır. Demiryolları, zaten bizim malımız. Hoyrat kullanma, dikkatli ol! Pozantı'dan akan yolumuzu tünellerimizi bereketli topraklara bağlayan Varda Köprüsü'nde de... Biz ne hikayelerle geçip gittik oradan. Hayallerimiz yetmedi kiralayıp ekrana aktarmaya, bak sende bu fırsat varken iyi değerlendir bu varlığı.
Birader, senin boğuştuğun kötü adamlardan hemen yakınımızda çokça var. O köprüden hemen sağa döndüğünde göreceğin, şimdilerde sıvaları dökülmüş mavi-lacivert binamızı sarıp sarmayalıp, yok parasına sattılar. Bizi yine senin köprünün az ilerisine, kiraya çıkardılar. O kötü adamlar, senin ter akıttığın demiryollarında ter akıtan adamların takımı, o yolların yolcusu Demirspor'umuzu kötü emellerine alet ediyor. Ellerinde güzel kadınlar yok ama güzel mi güzel logomuz var. Güzel insanlar var tribününde... Onların seslerini dinlemek yerine, kapalı kapılar ardında iş çevirmekteler. Onlar, bizim dünyamızı karartıyor!
Sevgili James Bond, sana inanmamız için fırsat: Yalandan da olsa bizi o adamlardan kurtarsana... Demirspor'u yıllardır çevrilen kötü bir film olmaktan çıkar! Onlara çok kötü bir oyuncu olduklarını anlat. Kimsenin onlara inanmadığını anlat. Onlara, bu kötü filmden hoşlanmayan bizlerin hesap soracağını söyle. Biz gereğini yapacağız, sen elini bulaştırma. Sonra atla o hızlı arabalarına çek git buralardan...
Okuduk, duyduk bu aralar bizim hemşehrilere dert çektiriyormuşsun...
Çek çek bitmedi. Şimdi de gökten düşüyormuşsun. Kılıktan kılığa girdin, kadınlarla hep iyiydin. Aslında pek hazzetmeyiz senden. O soğuk İngiliz'in, sıcak Amerikan rüyasını gerçekleştirmesi bizim dünyamıza çok uzak. Haksızlıklara karşı çıkmayı, senin beyaz teninden değil, Yılmaz Güney'in kavrukluğundan öğrendik.
Bak üstadla aynı topraklardasın. Demiryollarında ter akıtıyormuşsun. Sana inanmamız için bir fırsat...
Kasım Gülek Köprüsü bizim canımızdır. Demiryolları, zaten bizim malımız. Hoyrat kullanma, dikkatli ol! Pozantı'dan akan yolumuzu tünellerimizi bereketli topraklara bağlayan Varda Köprüsü'nde de... Biz ne hikayelerle geçip gittik oradan. Hayallerimiz yetmedi kiralayıp ekrana aktarmaya, bak sende bu fırsat varken iyi değerlendir bu varlığı.
Birader, senin boğuştuğun kötü adamlardan hemen yakınımızda çokça var. O köprüden hemen sağa döndüğünde göreceğin, şimdilerde sıvaları dökülmüş mavi-lacivert binamızı sarıp sarmayalıp, yok parasına sattılar. Bizi yine senin köprünün az ilerisine, kiraya çıkardılar. O kötü adamlar, senin ter akıttığın demiryollarında ter akıtan adamların takımı, o yolların yolcusu Demirspor'umuzu kötü emellerine alet ediyor. Ellerinde güzel kadınlar yok ama güzel mi güzel logomuz var. Güzel insanlar var tribününde... Onların seslerini dinlemek yerine, kapalı kapılar ardında iş çevirmekteler. Onlar, bizim dünyamızı karartıyor!
Sevgili James Bond, sana inanmamız için fırsat: Yalandan da olsa bizi o adamlardan kurtarsana... Demirspor'u yıllardır çevrilen kötü bir film olmaktan çıkar! Onlara çok kötü bir oyuncu olduklarını anlat. Kimsenin onlara inanmadığını anlat. Onlara, bu kötü filmden hoşlanmayan bizlerin hesap soracağını söyle. Biz gereğini yapacağız, sen elini bulaştırma. Sonra atla o hızlı arabalarına çek git buralardan...
Yorumlar