Ana içeriğe atla

"Bu Sevgiye Layık Olun"

Nadir Avşaroğlu'nun ilettiği İngiltere'deki gazete küpürü arşivlerine devam ediyoruz:


"Yine Metin Yiğenoğlu’nun arşivinden. İngiltere’de yaşayan Anadolu insanı futbola karşı olan tutkusunu Londra’da bir “Türk Ligi” kurarak gideriyor. Demirspor 10 takımlı olan bu ligin zirvesinde. Herkes ülkesine olan özlemini dile getiren kelimeleri takımının adı olarak belirlemiş. Türkiyemspor, Boğaziçi, Yavruvatan, Gençlerbirliği, Binatlı. Bizimkiler direkt Adana Demirspor.

Bir tutku
Bir çoşku
Ayrı bir heyecan

Sanki bugünlere de bir gönderme var gibi. Başlık 8 sütuna manşet “BUNA LAYIK OLUN”

Bu söze ben de imzamı koyuyorum, mesajı alması gerekenlere sesleniyorum. İngiltere’de yaşayan hemşerilerimin sevdasına, heyecanına, coşkusuna, tutkusuna ortak olun.

BU SEVGİYE LAYIK OLUN.

*
Demirspor taraftarı Adana’nın dışında Ankara, İstanbul ve İzmir gibi kentlerde oldukça örgütlü bir şekilde, Isparta, Kayseri gibi illerde özellikle öğrencilerle sevdasını sürdürüyor. Birçok Demirspor taraftarı sitelerinde, takımlarına büyük bir tutkuyla bağlı Demirspor taraftarının çeşitli yörelerde çekilmiş fotoğrafları var. Yolu gurbete düşen, Anadolu’nun dört bir yanında, Demirspor formaları ve atkıları ile çekilmiş fotoğraflar. New York’da Türk Yürüyüşü, Avustralya’da minibüsün arkasında, Paris’de Yılmaz Güney’in yanında, Londra’da Times nehrinin kıyısında, Anadolu’nun ve Dünya coğrafyasının bir çok noktasındayız. Kısacası;

HER YERDEYİZ.



Yıl 1999, Londrada’ki Demirsporlular, Türk Liginde Yalovaspor’u 2-1 yenerek liderliğe yükseliyorlar. Kendi dizayn ettikleri mavi-lacivert forma, Bir çizgi ortasında bir lacivert yıldız, yedekleri ile beraber 13 yağız, esmer, kırsaçlı delikanlı, İngiltere Türk Liginde liderliğe geliyorlar. Kısacası;

HER YERDEYİZ"

Nadir AVŞAROĞLU

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...