Türkiye futbolu bataklığın içinde. Futbolumuz, büyük bir yönetim krizi içinde. Şike soruşturması ile başlayan batış süreci, geri dönülmez hale geldi. Türk futbolunun görmezden gelinen krizi, suratımıza vuruluyor. Bu durumda en iyi yol, en yukarıyı temizlemek, ama alt tarafı da unutmamak.
Maçların yayın hakkını satıp, bol sıfırlı ve dolar yeşili çerçeve ile bu bataklığı çevrelemek, içeriği değiştirmiyor. Statlarımız hala insanlık onuruna aykırı, zeminlerimiz berbat, kulüpler borç batağında... Neredeyse her yıl 2.lig statüsü/grupları değişiyor; 1.lig play-off sistemi yenileniyor. 3. ligi kaldırmayı denediler, hala bir gelişme yok. Tabii bunlar çerçevenin köşesinde olduğu için görmezlikten geliniyor.
Türk futbolu, tüm o havalı görüntüsünün altında, aslında feodal beylerin elinde; kulüplerimiz de çiftlikten farksız. Pahalı transferler, renkli görüntüler futbolu sevmemizi sağlamıyor. Çünkü, futbolu değil takımlarımızı seviyoruz. TFF de herşeyden öte Lig Tv'yi seviyor.
Futbolu canlandırmak için alınan play-off kararı, sadece Lig Tv'nin çıkarları için düşünülmüş bir kaçıştı. Dün UEFA'dan gelen Şampiyonlar Ligi kararı ile, bu kaçışın da önü tıkandı. Bataklıkta olduğumuzu bir daha hatırladık.
TFF bir karar almak yerine süreci öteleyince, UEFA bu kararı aldırdı. Sonuçta futbolumuzun bu haliyle sürüdürülemez olduğunu ortaya koydu.
Gelinen noktada, "Süper" Ligi durdurmak en iyi karar olacaktır. Bu krizde oynanacak lig, daha büyük sıkıntılar doğurur. 1 yıl boyunca herkes alt ligleri takip etsin ve oralarda neler oluyor görsün. Herkes memleketinin takımına sahip çıksın, sempati duyduğu takımları takip etsin, herkesten nefret eden de takımının altyapı maçlarına gitsin.
Yorumlar