Ana içeriğe atla

Konuk Yazar: "Ben Demirsporluyum"

İzmir'deki dostlardan Mehmet Dalgıç, sevimli oğlu Kadir'in onu yoldan çıkarmaya çalışanlara inat, Demirsporluluğunu nasıl savunduğunu anlatıyor.

Demirspor taraftarı ile takımı o kadar farklı noktaladalar ki... Onu yakından veya uzak sevmek için elinden geleni yapanlara inat, sahadakiler, camianın içindekiler bizi soğutmak için herşeyi yapıyor. Buna rağmen seviyoruz, bırakmıyoruz, nesilden nesile aktarıyoruz.

Tribünle saha arasındaki farkı kapatana kadar, mücadeleye devam...

----

"Sayın Ankara Tayfası, sizleri önce saygıyla selamlıyorum.

Bugün sabah kalkıp bakkala oğlumla gittiğimde, bakkalın oğluma 'gel seni fenerli yapalım' dediğinde, 3.5 yaşındaki oğlumun 'ben Adana Demirsporluyum' cevabıyla öyle bir sevindimki... Benim için en önemli olayın bu olduğunu gördüm. Gözlerim doldu.

Apartman yöneticisi diğer bir büyüğümüz de 'senin bu oğlan çok fena asla fenerli olmuyor' dediğinde içimde bir hüzün aynı zamanda bir sevinç oluşmuştu. Hüzünlendim...



İzmir buca'da ikamet etmekteyim. Burada maç muhabbetlerimizde demirsporluluğun artık yavaş yavaş insanlarda unutulduğunda farkettim. Ama öyle bir gurur duydumki. 3,5 yaşındaki oğlum izmirde artık onlara kafa tutuyordu. Biz babadan aldığımız bayrağı oğlumuza aşılayabilmişiz demekki.



Unutmasınlar, gurbette bu takımı görmeden stada gitmeden futbolcusunu tanımdan sevenler var. İnanın dolmuşta futbolcu yanıma otursa tanımam ama allahına kadar Demirsporlu yetişmiş oğlum var artık.

Mehmet Dalgıç"

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...