Ana içeriğe atla

Balıkesirspor:0-Adana Demirspor:1

Balıkesir'den galibiyetle döndük ve ilk üç puanımızı aldık. Deplasman galibiyetleri heerzaman değerlidir ve aslında üç puandan fazlasını ifade eder.

Maça tipik bir deplasman takımı görüntüsüyle başladık ve arkaya atılan toplarla boşluk bulmaya çalıştık. Ev sahibi takım ilk dakikalarda daha hareketliydi. Ancak devre sonuna kadar net bir pozisyonu olmadı. Maçın kırılma anları, tam devre biterken, kontra yakalandığımız topta sahanın en uzun boylu oyuncusu Ali Öztürk'ün altıpasta topa dokunamaması ve ikinci yarının başında da yakın mesafeden kafayla topu dışarı atmasıydı. İkinci yarıya Demirspor ayağa pas yaparak daha derli toplu girdi ve organize atakları oldu. Kanatları kullanmaya çalıştı. Ardından bir kornerle gol geldi. Golün ardından, maçın özet görüntülerinde yer almayan kaleciyle karşı karşıya net pozisyonlar kaçtı. Ali Kemal'in soldan getirip vurduğu bir top diretken dışarı gitti.

Göktuğ'un ilk hafta analizinde olduğu gibi, takımda mücadele azmi gayet iyi. Ancak bitirici oyuncu eksikliği göze çarpıyor. Forvetlerin uyumunun haftalar ilerledikçe oturacağını umuyorum. Yine de birbirlerine asist yapmaya çalışnaları iyiydi; bencil görünmediler. Ertan daha hareketliydi forvette; Aydın'la birlite bu hat daha da güçlencektir. Kanatlarımız sıkıntılı. Volkan Bekiroğlu, buraya iyi gelebilir. Maçın bizim adımıza en iyi oyuncusu, Yükseker Kardeşlerdi. Özellikle 34 numaralı, defansın göbeğindeki Erol, çok kritik toplar kesti ve maçın kaderini etkiledi. Futbolcuların hırsı, bazı pozisyonlarda sert müdahalelere neden oldu; Balıkesirpor'lu oyuncuların, hakemi etkilemeye yönelik abartılı düşüşleri de tansiyonun zaman zaman yükselmesini etkiledi. Hakem kimi zaman kontrolü kaybetti ama gereksiz kart kullanmayarak işin çığrından çıkmasını engelledi.

Maçta ilk 11, şu şekildeydi:

1. Emrah Tuncel
3. Caner Bulut
8. Koray Kurt
9. Ertan Koç
22. Oğuz Başaran
29. Burhan Coşkun
34. Erol Yükseker
44. Murat Akça
47. İlhan Aydoğdu
58. Ali Kemal Yükseker
77. Atahan Menekşe

Son olarak, Balıkesirspor taraftarı bize karşı oldukça centilmendi. Maç öncesi stat dışında ve maçtan önce yan tarafımızdaki tellere gelerek başarılar dilediler. Kendilerine teşekkür ediyoruz.

Maç öncesi takımı çağırdık, maç sırasında kimi zaman tezahürat girdik ve sonunda futbolcular tribüne geldi; kendilerine "gereken" serzenişlerde bulunduk. Umarım, aynı hırsları devam eder de ayak oyunlarının kurbanı olmazlar.

*Maçın özetini buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...