Ana içeriğe atla

Bekir Çınar'ın 'Yayınlanmamış' Röportajı

Gazeteci Vartan Estukyan, geçtiğimiz yıl Adana Demirspor-Livorno maçında Merhum Başkanımız Bekir Çınar'la yaptığı fakat herhangi bir yayın kuruluşuna vermediği röportajı bugün, "BirGün" gazetesinde yayınladı. Gazete, bu röportajı internet sayfasında manşetten verdi. Aynen Aktarıyorum:

Neden bir ‘Barış maçı’ yapma gereği duydunuz?
1997’den beri, İtalya’da ‘ırkçılığa karşı’ bir futbol turnuvası düzenleniyor. O turnuvaya katıldıktan sonra, Livorno taraftarlarıyla bir dostluk bağı oluştu aramızda. Sonra bu dostluk ilişkisi devam etti. Biz de göreve geldikten sonra sezon açılışımızı dost bir takımla yapmak istedik. İlk olarak, bizim gibi demir yolu işçileri tarafından kurulan Levski Sofya takımı ile yapmayı düşündük. Fakat onlar Şampiyonlar Ligi’nde yer aldıkları için yoğun programları nedeniyle gelemeyeceklerini belirttiler. Bizler de Livorno ile görüştük. Livorno’ya biraz kendimizden, ilkelerimizden, felsefemizden ve tabiri caizse asi duruşlu bir kulüp olduğumuzdan bahsettikten sonra teklifimizi kabul ettiler.

Türkiye’de futbol milliyetçi bir dil kullanıyor genellikle. Bu dil içerisinde ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı fazla bir şey yok. Belki biraz Beşiktaş taraftarları eylemleriyle bu duruma karşı koyuyorlar, ancak Beşiktaş’ın yönetiminin ırkçılığa karşı bir tavrı olduğunu zannetmiyorum. Adana Demirspor’un başkanı olarak siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz zaten bütün ulusal basına ve İtalyan basınına bunu beyan ettik. Yönetim olarak ırkçılığa karşıyız, bunu sonuna kadar da destekliyoruz. Buna ek olarak, Adana Demirspor olarak endüstriyel futbola da karşıyız. Kulübümüzün felsefesi, dediğimiz gibi, Livorno ile çok örtüşüyor. Dolayısıyla, biz kendimizi bir şekilde anlattıktan sonra, bu dostluk ve barış maçı organizasyonu gerçekleşmiş oldu.

19 Ocak 2007’de Hrant Dink’in öldürülmesinden sonraki Alanyaspor maçına ‘Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeni’yiz’ pankartı ile çıkmak istediniz, fakat federasyon buna izin vermedi. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Federasyon, bu pankartı siyasi olarak nitelendirdi, bu yüzden de izin vermedi. Ben o dönem başkan değildim. Kulüp başkanımız Adem Atılgan’dı. Ancak Adana Demirspor taraftarıydım ve hatırlıyorum. Demirspor’un zaten Türkiye’de toplumsal olaylara karşı bir duruşu vardı ve bu nedenle bir tepki koymak istedi. Fakat federasyon izin vermedi. Hrant’ın ölümü bizi derinden yaralayan bir olaydı. Demirspor taraftarları olarak hepimizi derinden üzdü bu olay. Gerekli tepkinin gösterilmesi düşüncesindeydik, ancak buna izin verilmedi.

Geçen hafta, takımların lig maçlarına, ‘Güçlü ordu, güçlü Türkiye’ pankartıyla çıktığını gördük. ‘Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeni’yiz’ pankartı siyasi diye nitelendiriliyor, peki diğer pankart siyasi değil mi?

Türkiye’deki bütün profesyonel futbol takımları bu pankartla maçlara çıktılar. ‘Güçlü ordu’ demenin neresi siyasi, anlamadım. Toplumsal dayanışmayı veya orduya olan bakış açısını, millete, memlekete sahiplenmeyi çağrıştıracak ve bence destekleyici bir pankart. O pankartla bu pankart arasında bir bağ kurmak, şahsi görüşüme göre biraz yanlış geldi.
Demirspor’u sol gelenekten gelen bir kulüp olarak nitelendirebilir miyiz?

Doğrudur. Ben şunu özellikle belirtmek istiyorum. 4 Eylül Cumartesi günü, stadyumda 13 bin seyirci vardı. Sağcısı da, solcusu da, çok uç kutuplarda yer alan taraftarlarımız da vardı. Ancak orada biz Türkiye’ye ve dünyaya sporun birleştirici gücünü haykırdık. Sporun birleştirici, uzlaştırıcı yolunun her zaman bir adım önde olduğunu ve birçok toplumsal olayda da ön plana çıkartılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu mesajı o gün tüm dünyaya verdik diye düşünüyorum ben. Taraftarlar arasında da dediğiniz gibi, solcular çoğunlukta, fakat sağdan da insanlar var. Orta sağa yakın, çok uç sağa yakın insanlar da var Adana Demirspor taraftarı sıfatında. Ben bunu mozaik olarak nitelendiriyorum, Türkiye’nin mozaiği olarak...

...

Sonrasında röportaj, Ankara Tayfasından Onur ve Emrah'la yapılan söyleşiyle devam ediyor...

(Vartan Estukyan - Jiyan.us)

LİNK: http://www.birgun.net/sports_index.php?news_code=1283259494&year=2010&month=08&day=31


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.