Ana içeriğe atla

Perşembe Konukları#24: Zifiri-"Endüstriyel Futbol"


-------------------------------------------
Bu hafta Perşembe Konukları'nda Zifiri, endüstriyel futbol karşıtlığı meselesinde, Demirsporluların etkisi üzerine gözlemlerini bizimle paylaşıyor. Çeşitli yayın organlarında bu meselenin tartışılma ekseni, Demirsporluların faaliyetleri ve duruşlarından beslenmeye devam ediyor. Zifiri, bu bakış açısının yitirilmemesinin gerekliliğini vurguluyor.

Sizler de demirgibiyiz@gmail.com adresine yazılarınızı göndererek Perşembe konuklarımız arasında yer alabilirsiniz. Daha önceki perşembe yazılarına da "konuk yazar" etiketine tıklayarak göz atabilirsiniz.
------------------------------------------


Endüstriyel spora ve özellikle futbola karşı olmak uzun zamandır ülkemiz medyasında telafuz edilen bir olgu. Bugüne kadar birçok blogdan ve gazeteden takip ettiğim bu konu özellikle 2009 yılında Ankara Tayfası’ndan arkadaşların İtalya’daki Mondiali Antirazzisti’ye katılmaları ve hemen ardından Demirspor’un Livorno ile yaptığı dostluk maçı ile doruk noktasına ulaştı.

Son yıllarda Beşiktaş Çarşı Grubu’nun toplumsal olaylara duyarlılığı ile ilgi çeken futbol seyircisi profilindeki bu değişiklik, Göztepe ve Sakaryaspor taraftar kitlelerinin duyarlılıkları ile dikkati çekmektedir.

Ancak zannediyorum ki, Ankara Tayfası’nın İtalya ziyareti ve Livorno maçı ile ADS taraftarlarının toplumsal konulara duyarlılıkları ve bu olayların özellikle görsel medyada sıkça yer alması ülkemiz insanının da Demirspor’a olan ilgisini arttırmıştır. Artık bir çok medya kuruluşunun yayınlarında futbol olgusu toplumsal olaylarla ilişkilendirildiğinde görsel malzeme olarak Demirspor orijinli resim ve videolar kullanılmaktadır.

İlk başlarda bir Demirspor taraftarı olarak bana mı öyle geliyor derken kısa bir sürede bu kadar üst üste gelen örneğin tesadüf olmayacağını düşünüyorum.

Birgün Gazetesi’nin ilgili nüshasını bulamadım ancak, Süreyyya Evren’in Dalalet adlı köşesinde 3 hafta boyunca (4-18 Nisan 2010) “Endüstriyel Kültüre Karşı” başlığı altında özellikle futbol konusu ele alındı ve fotoğraf olarak ADS-Livorno maçındaki tribün görüntüleri kullanıldı (http://sureyyyabirgun.blogspot.com).

Yine bu ay içinde haftalık Alınteri Gazetesi’nde futbolun metalaşması üzerine kaleme alınan bir makalede Livorno tribünleri üzerine oturtulmuş Demirspor görüntüleri kullanılmış.


Bunların dışında internetteki birçok blogda ve özellikle Forza Livorno ve Solaçık internet sitelerinde Demirspor tribünlerine ait birçok görsel malzeme kullanılmaktadır.

Son yıllarda Demirspor taraftarının “Biz Halkın Takımıyız” söylemi ile gerçekleştirdiği çeşitli etkinlikler ve taraftar kültürünün, ülkemizdeki birçok çevre tarafından dikkatle takip edildiği muhakkaktır. Bu nedenle, Demirspor taraftarlarının oluşturduğu bu entelektüel çizgi, taraftar profili ve Demirsporluluk duruşunun önemli bir misyon oluşturduğu ve gelecek dönemde de bu duruşun devam ettirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.