Bir yılı geçti İspanya-Türkiye maçı için yaptığımız seyahatin üzerinden. Pasaportumun da içinde bulunduğu çantamı çaldırdığımdan (kabus!) bir türlü elim bu yazıyı yazmaya gitmemişti. Travmayı atlattım sanırım:) Diğer kısımlara geçmeden 'hayat bilgisi!'
Yurtdışında pasaportunuzu kaybederseniz (veya çaldırırsanız) yapmanız gerekenler:
1. Sakin olmak: Durum sanıldığı kadar vahim değil. Çantanız da gittiyse ve herşeyiniz o çantanın içindeyse aynı şeyi söyleyemeyeceğim!
2. Bir polis merkezine giderek durumu tutanak altına aldırmak: İspanya'da polisler -en azından bize denk gelenler- ingilizce bilmiyorlardı ama, bir telefon numarası vererek bizi ingilizce konuşulan bir merkeze yönlendirdiler.
3. Vesikalık fotoğraf çektirmek: Dikkat edin, boynunuzda tuttuğunuz takımın atkısı olmasın, ben unutmuştum, komik oldu:)
4. Türk Büyükelçiliği/Konsolusluğu'na başvurmak: Bulunduğunuz şehirde varsa şanslısınız, yoksa o şehre ulaşmanız gerekiyor. En iyi kısım bu kısım, çünkü herkes çok yardımcı oluyor (Atkılı fotoğrafa bile söz söylemiyorlar:)) Size beyanınıza istinaden pasaport yerine geçen bir 'Geçici Seyahat Belgesi' ücretsiz düzenleniyor ve o belgeyle ülkeye dönebiliyorsunuz.
5. Türkiye'de havaalanında polis memurlarına hesap vermek: Pasaportu kaybetmiş olmaktan daha kötüsü bu idi benim için. Siz 'geçmiş olsun' dilekleri beklerken, son derece kaba bir biçimde sorgulanıyorsunuz. Sorguyu atlattıktan sonra bavulunuzu alıp dört gözle evinizde olmak istiyorsunuz!
İspanya için özel not: Olay milli maçın ertesi günü, yani pazar günü yaşandığından mesai günü olan pazartesini bekledik. Konsolosluk görevlisi bize neden pazar günü gelmediğimizi sordu. Şaşırdık! O kadar çok kişi 'pasaportumu çaldırdım, uçağıma binemeyeceğim' diyerek aramış ki, Konsolosluk pazar günü açılmış!
Sonraki yazıda Madrid, Toledo ve milli maç...
Yurtdışında pasaportunuzu kaybederseniz (veya çaldırırsanız) yapmanız gerekenler:
1. Sakin olmak: Durum sanıldığı kadar vahim değil. Çantanız da gittiyse ve herşeyiniz o çantanın içindeyse aynı şeyi söyleyemeyeceğim!
2. Bir polis merkezine giderek durumu tutanak altına aldırmak: İspanya'da polisler -en azından bize denk gelenler- ingilizce bilmiyorlardı ama, bir telefon numarası vererek bizi ingilizce konuşulan bir merkeze yönlendirdiler.
3. Vesikalık fotoğraf çektirmek: Dikkat edin, boynunuzda tuttuğunuz takımın atkısı olmasın, ben unutmuştum, komik oldu:)
4. Türk Büyükelçiliği/Konsolusluğu'na başvurmak: Bulunduğunuz şehirde varsa şanslısınız, yoksa o şehre ulaşmanız gerekiyor. En iyi kısım bu kısım, çünkü herkes çok yardımcı oluyor (Atkılı fotoğrafa bile söz söylemiyorlar:)) Size beyanınıza istinaden pasaport yerine geçen bir 'Geçici Seyahat Belgesi' ücretsiz düzenleniyor ve o belgeyle ülkeye dönebiliyorsunuz.
5. Türkiye'de havaalanında polis memurlarına hesap vermek: Pasaportu kaybetmiş olmaktan daha kötüsü bu idi benim için. Siz 'geçmiş olsun' dilekleri beklerken, son derece kaba bir biçimde sorgulanıyorsunuz. Sorguyu atlattıktan sonra bavulunuzu alıp dört gözle evinizde olmak istiyorsunuz!
İspanya için özel not: Olay milli maçın ertesi günü, yani pazar günü yaşandığından mesai günü olan pazartesini bekledik. Konsolosluk görevlisi bize neden pazar günü gelmediğimizi sordu. Şaşırdık! O kadar çok kişi 'pasaportumu çaldırdım, uçağıma binemeyeceğim' diyerek aramış ki, Konsolosluk pazar günü açılmış!
Sonraki yazıda Madrid, Toledo ve milli maç...
Yorumlar